21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19366 Karar No: 2015/1379 Karar Tarihi: 27.01.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/19366 Esas 2015/1379 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir ancak mahkeme kusur yokluğundan davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar bozulmuştur. İş kazaları yasal açıdan İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu, ayrık haller dışında ilke olarak işçiyi koruma borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İşveren, işçilerin sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür (İş Kanunu maddesi 77). Mahkeme, dosyayı yeterince inceleyerek tarafların kusur ve sorumluluklarının belirlenmesi gerektiği halde yetersiz kusuru hükme asas alarak karar vermiştir. Mahkeme kararı bu nedenle bozulmuştur.
21. Hukuk Dairesi 2014/19366 E. , 2015/1379 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, kusur yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı sigortalının davalı şirketin yapımını üstlendiği inşaatta 10.06.2010 tarihinde gırgır vinç ile üst katlara malzeme çıkarırken vinç halatına eli ile müdahale etmesi sonucu iş kazası geçirdiği, davacı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 8 olduğu, hükme esas 29.04.2014 tarihli bilirkişi kusur raporunda davacı sigortalının % 100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu"nun 77. maddesinin açık buyruğudur. İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü"nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir ) Somut olayda, zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak konusunda uzman iş güvenli uzmanlarından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine dosyanın incelettirilerek tarafların kusur ve sorumluluklarının belirlenmesi ile sonuca gidilmesi gerekirken, yetersiz kusuru hükme asas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönlerini incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.