16. Hukuk Dairesi 2016/11954 E. , 2018/5302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... ve müşterekleri vekili Avukat ... ile ... vekili Avukat ... ve ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu
.GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "20 parsel sayılı taşınmaz yönünden; Mahkemece 1936 tarih, 4 tahrir nolu vergi kaydının kapsamı belirlenerek, bu kapsama malik ... oğlu ... ve ...’ün 100’er dönüm zilyetlikle taşınmaz edinebileceği dikkate alınarak 20 parsel sayılı taşınmazın 3.194,70 metrekaresinin davalılar, geriye kalan 1.625,30 metrekaresinin de katılan davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi gereğine; 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden; K.Sani 312 tarih, 55 nolu tapu kaydı sınırları ile 1936 tarih, 10 tahrir nolu vergi kaydının sınırları aynı olup, K.Sani 312 tarih, 47 nolu tapu kaydı ile 1936 tarih, 7 tahrir nolu vergi kayıtları da aynı sınırları işaret ettiği halde, isimsiz dere ve karye sınırı ile gayri sabit hudutlu olduğundan iç içe giren kayıtlardan yüzölçümü fazla olan vergi kaydına itibar olunarak yüzölçümüne göre kapsamının belirlenmesi yerine iç içe giren tapu ve vergi kayıtları için ayrı ayrı kapsam belirlenmesi isabetsiz olduğu gibi tapuda nısıf (yarı) pay maliki ... ve ... adlarına 100’er dönüm belgesiz zilyetlikten taşınmaz tescili yerine tapuda malik olmayan diğer mirasçılar ile eklemeli zilyetliğine dayanılan akdi haleflere izafeten davalılar adına belgesizden taşınmaz tespiti ve aynı taşınmaz hakkında birden fazla haritaya atıf yapılarak hüküm kurulmasının dahi isabetsiz olduğuna; 23 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalıların tespitte uygulanan Şevval 1280 tarih, 82 ve 83 nolu tapu kayıtları ile tespitte uygulanmayan 1936 tarih, 2 tahrir nolu vergi kaydına dayandıkları, Mahkemece taşınmazın 1936 tarih, 2 tahrir nolu vergi kaydının sabit sınırlarla kapsamında kaldığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, vergi kaydındaki yol ve dere sınırları isimsiz olup, her yerde bulunabilen sınırlar olduğu ve bu gibi kayıtların miktarı ile geçerli olduğu, vergi kaydı ile aynı sınırları ihtiva eden ve tespitte uygulanan tapu kayıtlarının da gayrisabit sınırlı olup iç içe giren bu kayıtlardan miktarı fazla olan vergi kaydına itibar edilerek sabit sınırlardan başlamak üzere yüzölçümüne göre vergi kaydı kapsamının belirlenmesi, tespit malikleri ... ve ... için 100’er dönümde belgesiz zilyetlikten edinecekleri bölüm haritasında işaretlenerek 319.470 metrekare kesimin davalılar, geriye kalan 938.530 metrekare bölümün ise katılan davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi gereğine; 24 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise; taşınmazın 66000 metrekare bölümünün davalıların miras bırakanı ... oğlu ... adına kayıtlı Şevval 1280 tarih, varak 144 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığından söz edilerek hüküm kurulmuş ise de ... oğlu ... ile davalılar arasında irsi ve akdi ilişkinin varlığı ispat edilemediğine davalıların miras bırakanları ... oğlu ...’ın oğulları ... ve ... beyler olduğu, o halde mahkemece Şevval 1280 tarih, varak 144 sayılı tapu kaydının miktarının 66 dönüm değil, 1,5 kil (1,5*16=24 dönüm 24*919=22056 metrekare) olduğu dikkate alınarak miktarına göre kapsamının belirlenerek bu bölümün ... adına tesciline karar verilmesi, ayrıca iç içe giren K.Sani 312 tarih, 41 ve 42 nolu tapu kaydı ile 1936 tarih, 11 nolu vergi kaydından miktarı fazla olan vergi kaydına yüzölçümü ile kapsam belirlenerek tapu kaydındaki paydaş sayısı nazara alınıp ... ve ... beyler için 100’er dönüm taşınmazlarda belgesiz zilyetlikten belirlenmesi, bu suretle 319.470 metrekare bölümün davalı taraf, geriye kalan kesimin ise katılan davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazların tespitlerinin iptaline, 20 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 319.470 metrekare, 22 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (C) harfi ile gösterilen 438.940 metrekare, 23 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (E) harfi ile gösterilen 319.470 metrekare, 24 parsel sayılı taşınmazın aynı raporda (H) harfi ile gösterilen 319.470 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin belirtilen paylar oranında davalılar adına, aynı raporda 20 parselin (B) harfi ile gösterilen 162.530 metrekare, 22 parselin (D) harfi ile gösterilen 2.243.060, 23 parselin (F) harfi ile gösterilen 938.530 metrekare, 24 parselin (G), (I) ve (J) harfleri ile gösterilen toplam 1.540.476,34 metrekare yüzölçümlerindeki bölümlerinin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, müdahil davacı ... ve ..., davalı ... ve müşterekleri vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 20 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile 20 ve 23 parsel sayılı taşınmaza yönelik usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Çekişmeli 22 ve 24 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak Kadastro hakimi doğru, uygulanabilir ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurmak zorundadır. Mahkemece anılan taşınmazlara yönelik kurulan hükümde, ... çocukları ... ve ... adına tescile karar verilecek pay, her biri için 3.769,920 pay olduğu halde, sehven bir (6) rakamı fazla yazılmak suretiyle her biri için 37.669,920 payın adı geçenler adına tesciline karar verilerek paylar toplamının paydayı tutmayacak ve dolayısı ile hükmün infazında tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Ancak maddi hataya dayalı bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 22 ve 24 parsellere yönelik hüküm fıkrasının 2. ve 5. paragraflarının payların sıralandığı 63 ve 64. satırlarında yer alan ... ve ... için yazılı ... rakamlarının hükümden çıkarılmasına, yerine ... rakamlarının yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 02.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.