Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/1-41
Karar No: 2007/54
Karar Tarihi: 07.02.2007

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/1-41 Esas 2007/54 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, kıyı kenar çizgisinin tespiti ve yapılan inşaatların yıkımı ile ilgilidir. Mahkeme önceki kararına devam etmiş ve hakem kararını esas almıştır. Ancak, Hukuk Genel Kurulunun kararına göre öncelikle idare tarafından kıyı kenar çizgisi haritasının düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı, uzman bilirkişi kurulu ve tapu fen memuru aracılığıyla yerinde keşif yapılmalıdır. Harita düzenlenmediğinde veya düzenlenip bizzat bildirim yapılmadığında veya ilanen bildirime rağmen, idari yargıya başvurulmadığında ise, kıyı kenar çizgisi bilimsel verilerden ve haritadan yararlanılarak belli edilmelidir. Mahkeme kararı bu nedenle bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 1086 S. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (Mülga), Madde 429
- 3621 S. Kıyı Kanunu, Madde 9
- 3621 S. Kıyı Kanunu, Madde 5
Hukuk Genel Kurulu 2007/1-41 E., 2007/54 K.

Hukuk Genel Kurulu 2007/1-41 E., 2007/54 K.

  • KIYI KENAR ÇİZGİSİNİN TESPİTİ
  • MEN"İ MÜDAHALE
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ]
  • 3621 S. KIYI KANUNU [ Madde 9 ]
  • 3621 S. KIYI KANUNU [ Madde 5 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki "kıyı şeridine yapılan inşaatların kal, meni müdahale" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen reddine ve kısmen hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 9.5.2005 gün ve 2004/561 E, 2005/238 K. sayılı kararın incelenmesi davacı ve bir kısım davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 15.11.2005 gün ve 2005/11667 E, 12036 K. sayılı ilamı ile,

    (...Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.

    Mahkemece, davalılardan Alper G..... yönünden davanın reddine, diğerleri bakımından ise konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.

    Dava dilekçesinin içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden taraflar arasındaki çekişmenin Kıyı Kanunundan ve buna bağlı olarak kıyı kenar çizgisinin belirlenmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

    Bu konuda eldeki davanın, dava dışı belediye ile birlikte davalılar aleyhine açılan davanın belediye bakımından tefriki ve hakemde görülmesine dair Daire bozması üzerine sonuçlandırıldığı sabittir.

    Mahkemece kurulan hükümde, bu davadan tefrik edilip hakemde bakılan dava sonucu verilen 03.11.2004 gün ve 2004/350-685 sayılı hakem kararının esas alındığı, çekişme konusu edilen kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi ve tecavüzlü yapıların mevcudiyeti bakımından anılan davadaki tespitlerin esas alındığı görülmektedir. Oysa anılan hükmün kesinleşmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır Bunun yanında söz konusu hükmün veriliş tarihi bakımından 4916 sayılı hükmü gereği görevsiz mahkemece kurulduğu açıktır.

    Görevsiz mahkemece verilen karar kesinleşmediği gibi kesin hüküm niteliğini kazansa dahi hukuken geçerli bir netice doğurmayacağı, esasen yok hükmünde olacağı tartışmasızdır.

    Öyleyse görevsiz mahkemece verilen hükme dayanılarak eldeki davanın sonuçlandırılması doğru değildir.

    Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazları yerindedir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacı Hazine Davalı Çapan Türkoğlu vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.

    Daha önce belediye bakımından tefrik edilen dava hakemde görülmüş; kişiler yönünden devam edilen bu davada ise hakem kararı esas alınarak hüküm kurulmuştur.

    Davacı Hazine vekilinin iddiası ve savunmanın içeriğine göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıyı kenar çizgisinin saptanmasından kaynaklanmaktadır.

    Bilindiği gibi, 3621 sayılı Kıyı kanunu"nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9.maddelerinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 gün ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında "kural olarak mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirleme görevinin adli yargıya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanununun 9.maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine işaret edilmiştir.

    O halde, öncelikle idare tarafından 3621 sayılı Kanunun 9. maddesi hükmüne göre kıyı kenar çizgisi haritasının düzenlenip, düzenlenmediği araştırılmalı, ondan sonra üç jeologdan oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu ve tapu fen memuru aracılığıyla yerinde keşif yapılmalı, harita düzenlendiğinin ve yukarıda değinilen İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği şekilde işlem gördüğünün, böylece davanın taraflarını bağlayan bir içerik kazandığının anlaşılması durumunda "kıyı kenar çizgisi" düzenlenen haritaya değer verilerek saptanmalıdır.

    Harita düzenlenmediğinin yada düzenlenip de 5/3 sayılı kararda yazılı olduğu gibi bizzat bildirim yapılmadığının veya ilanen bildirime karşın, idari yargıya başvurulmadığının ortaya çıkması halinde ise, kıyı kenar çizgisi bilimsel verilerden ve düzenlenmiş olmakla birlikte bağlayıcılık niteliğini kazanmamış haritadan yararlanılarak belli edilmeli, belirlenen çizgi harita mühendisi veya tapu fen memuru sıfatını taşıyan uzman bilirkişinin krokisine infazda kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yansıtılmalı ve sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır.

    Oysa somut olayda mahkemece bu davadan tefrik edilip, hakemde görülen davada, yetersiz soruşturma sonucu yapılan tespitler esas alınmış, çekişmeli yapıların kıyı kenar çizgisinin neresinde olduğu saptanmamıştır. Eksik soruşturmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz.

    O halde Hukuk Genel kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ: Davacı Hazine ve davalı Çapan Türkoğlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK"nun 429 maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın geri verilmesine 07.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi