Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3157 Esas 2018/185 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3157
Karar No: 2018/185
Karar Tarihi: 23.01.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3157 Esas 2018/185 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verdi. Sanığın örgüt tarafından çıkarılan gazete ve dergilere abone olması ve çocuğunu örgüte müzahir okullara göndermesi, örgütsel faaliyet olarak değerlendirilmedi. Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin hukuki olarak elde edildiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtildi. Mahkeme kararı, 5237 sayılı TCK\"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK\"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca verildi.
16. Ceza Dairesi         2017/3157 E.  ,  2018/185 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2. maddesi, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet (istinaf başvurusunun esastan reddine dair)

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın örgüt tarafından çıkarılan gazete ve dergilere abone olması ve çocuğunu örgüte müzahir okullara göndermesi, örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenmekle,
    Gerekçeli karar başlığında "17.12.2013" olarak yazılan suç tarihinin, sanığın yakalandığı tarih olan "31.08.2016" olarak değiştirilmesi mahallinde mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda
    şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, sanık müdafiinin tahliye talebinin reddi ile sanığın tutukluluk halinin devamına, 23.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.