11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8161 Karar No: 2018/11067 Karar Tarihi: 26.12.2018
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/8161 Esas 2018/11067 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkum edilmiştir. Mahkeme kararında, Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesi gereğince her yıl Temmuz ayının biri ile yirmisi arasında mali tatil uygulanacağı ve son günü mali tatile rastlayan sürelerin, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı belirtilmiştir. Defter ve belge isteme yazısının 20.06.2011 tarihinde tebliğ edilmesi ve 15 günlük sürenin mali tatil içinde dolması nedeniyle, suç tarihinin 27.07.2011 olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır. Sanığın suçunun sübutu kabul edilmiş, oluşa uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması reddedilmiş ve hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir. Kararda ayrıca, sanığın hükümlü olarak velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılması gerektiği, ancak bu hüküm infaz aşamasında yeniden değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesi (5604 sayılı Kanun) ve suçun vasfını belirleyen madde Vergi Usul Kanunu.
11. Ceza Dairesi 2017/8161 E. , 2018/11067 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
15.03.2007 tarih ve 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun"un 1. maddesinde, her yıl Temmuz ayının biri ile yirmisi arasında mali tatil uygulanacağı ve son günü mali tatile rastlayan sürelerin, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı öngörülmüştür. Defter ve belge isteme yazısının 20.06.2011 tarihinde tebliğ edilmesi ve 15 günlük sürenin mali tatil içinde dolması nedeniyle, süre tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzayacağından, suç tarihinin 27.07.2011 olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır. Sanığın, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılması hükmünün, “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından” koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Gerekçeli kararda gösterilip tartışılan delillere göre; sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş ve sanığın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan hükmün ONANMASINA, 26.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.