Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2306 Esas 2018/183 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2306
Karar No: 2018/183
Karar Tarihi: 25.01.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/2306 Esas 2018/183 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK'nın 314/2, 53, 58/9 ve 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar vermiştir. Temyiz talebinin reddi nedeni bulunmadığından işin esasına geçildiği ve yapılan incelemede yargılama sürecinin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği, vicdani kanının kesin ve tutarlı olduğu belirtilmiştir. Kararda, CMK'nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddedilmesi ve hükmün onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- TCK'nın 314/2 maddesi: Silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu düzenler.
- TCK'nın 53 maddesi: Ceza niteliği bakımından çeşitli düzenlemeler yapar.
- TCK'nın 58/9 maddesi: Terör suçlarında verilecek cezalar hakkında düzenlemeler içerir.
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi: Terör örgütüne üye olmak suçuna ilişkin ceza hükümlerini belirler.

16. Ceza Dairesi 2017/2306 E. , 2018/183 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 3713 sayılı Kanunun 5.
maddeleri uyarınca mahkumiyet ve istinaf
başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.