16. Ceza Dairesi 2017/3237 E. , 2018/182 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62,
58/7-9, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair
istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK"nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Teşhisi içeren ifade tutanaklarında sanığın PKK-KCK silahlı terör örgütünün şehirlerdeki gençlik yapılanması olan YDG-H içerisinde faaliyet yürüttüğünü, Yüksekova’da yasadışı eylemleri organize ettiğini, çok sayıda gencin silahlı terör örgütünün kırsal alanına katılımını sağladığını, yine Yüksekova’da sokak ve evlere bomba ve düzenek koyduğunu, beyaz kıyafet giyip nöbet tuttuğunu, bomba düzenekleri, tüp ve kabloları taşıdığını bildiren başka dosya sanığı konumunda olan ... ve ...’ın ilgili dosyalardaki aşama beyanlarının ... yahut onaylı suretleri Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde getirtilip bu minvalde;
2-Sanık hakkında suç vasfının belirlenmesinde, en küçük şüpheye yer verilmeksizin kabule varabilmek için; suç tarihinde Yüksekova ilçesinde meydana gelen olayların ne şekilde gerçekleştiği ve sonuçlandığı, olaylar nedeniyle gerçekleşen eylemlerin yer aldığı tutanakların dosyaya eksiksiz yansıtılması bakımından;
Yüksekova ilçesinde gerçekleşen eylemlere ilişkin düzenlenen tüm tutanaklar ile terör örgütü mensuplarının ilçe genelinde başlattığı sözde öz savunma eylemi kapsamında barikat kurma, çukur kazma, barikatlarda nöbet tutma, emniyet ve askeri güçlere silahlı, bombalı saldırı eylemlerine sanığın fail ya da yardım eden sıfatı ile katılıp katılmadığının ve bulunduğu iddia olunan yerde vahim nitelikte bir eylemin (silahlı çatışma, hürriyeti tahdit gibi) gerçekleşip gerçekleşmediğinin ilgili kolluk birimlerinden sorulup gerçekleşmiş ise bu olaylarla ilgili başka soruşturma veya kovuşturmalar kapsamında savunma ya da ifadelerine başvurulan şahısların dava konusu sanıkla ilgili beyanları varsa tespiti ile ifade tutanaklarının onaylı suretleri dosya içerisine getirtilerek, toplanacak bu delillerle birlikte tüm dosya kapsamı değerlendirilip sonucuna göre, sanığın elverişli nitelikteki araç suçlardan sayılan patlayıcı madde yerleştirme eylemlerine katıldığının ve silahlı olarak diğer kişilerin ve güvenlik güçlerinin geçişini engellemek suretiyle barikatlarda nöbet tuttuğunun tespiti halinde eyleminin TCK’nın 302. maddesinde yazılı suçu oluşturacağı, bahsedilen eylemlerden açılmış dava bulunup bulunmadığı hususunun araştırılıp, açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılması durumunda, henüz açılmamış davada verilecek cezanın kazanılmış hakka konu olamayacağı dikkate alınıp mağdur sayısının belirlenememesi durumunda asgari seviyede bir kez olmak üzere öldürmeye teşebbüs ve hürriyeti tahdit suçlarından dava açılmasına tevessül edilerek dava açılması halinde dosyalar birleştirildikten sonra, sanığın eyleminin üyesi olduğu silahlı terör örgütünün devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma, kasten öldürmeye teşebbüs ve hürriyeti tahdit suçlarını oluşturması halinde TCK’nın 314/2 ile 302/1 maddeleri arasında geçitli/müterakki suç ilişkisi de gözetilerek sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Sanığın kabul edilen eylemlerinin TCK"nın 302. maddesinde yazılı Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçuna yönelik olduğunun düşünülmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, TCK"nın 302. maddesi yönünden CMK"nın 283/1 ve 307/4. maddeleri uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.