8. Hukuk Dairesi 2010/615 E. , 2010/3523 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil
... ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının kabulüne dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.07.2009 gün ve 214/232 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 12.05.2009 ile 20.05.2009 havale tarihli dilekçeleri ve 14.07.2009 tarihli yargılama oturumunda tutanağa geçen beyanı ile teknik bilirkişi Muzaffer Yiğitoğlu’nun rapor ve krokisine göre babasına ait ancak imar paftasına göre yol ve park alanında kalan gecekonduya davalı tarafından girilmesinin engellendiğini belirterek yapılan müdahalenin önlenmesine ve 2004 yılından itibaren işgal ettiği yerin ücretinin tarafına ödenmesini ve yerin teslimine karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde yerin değeri 250 YTL olarak gösterilmiş, 24.04.2008 tarihli yargılama oturumunda ise dava konusu gecekondunun değerinin yaklaşık 15.000 YTL olduğu açıklanmıştır. Ecrimisil bedeli konusunda herhangi bir rakam bildirilmemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taşınmazın elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğunu, paydaşlar arasında müdahalenin önlenmesi davasının açılamayacağını, elbirliği mülkiyetinin ancak ecrimisil veya izale-i şuyu davasıyla sonuçlandırılabileceğini gerekçe göstermek suretiyle müdahalenin önlenmesi davasının reddine, istekle bağlı olarak 250 TL ecrimisilin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm davalı tarafından ecrimisil yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, TMK.nun 683.maddesi çerçevesinde çözülmesi gereken hisseye yönelik müdahalenin önlenmesi ile ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde ve sonraki beyanlarında gecekondunun babasından kaldığını bildirmiş, davalı da buna karşı koymamıştır. Şu halde gecekondunun tarafların babasından kaldığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Keşifte dinlenen uzman bilirkişilerce düzenlenen rapora göre 5 yıllık ecrimisil karşılığının toplamı 9760 YTL olduğu, davacının 1/9 payına isabet eden miktarın 1084.44 YTL olarak belirlendiği, ancak istekle bağlı olarak 250 TL’nin tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. Muristen kalan taşınmazın mahkemenin de saptadığı gibi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu doğrudur. Elbirliği mülkiyetinde dahi intifadan men (kullanıma engel) durumu söz konusu ise miras payı esas alınarak miras payına yönelik olmak üzere müdahalenin önlenmesine karar verilmesi mümkündür. Kabul şekline göre mahkemenin bu yöne ilişkin görüşüne katılmak mümkün değildir. Ancak temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamış, hataya değinilmekle yetinilmiştir.
Davalının ecrimisil ile ilgili temyizine gelince; kabul edilen 250 TL ecrimisil esasen ecrimisil isteği olmayıp dava dilekçesine göre davanın değeri olduğu açıktır. Davacının ne kadar ecrimisil istediği HUMK.nun 213 ve 230. maddeleri gereğince davacıya açıklattırılmamıştır. 24.04.2008 tarihli yargılama oturumunda da bunun davanın değeri olduğu davacı tarafça vurgulanmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde kullanıma engel söz konusu olmadığı durumlarda ecrimisile karar verilemez. Bu durum karşısında davalı, davacının gecekonduyu kullanmasına engel olduğu belirlendiği takdirde intifadan men (kullanıma engel) tarihinden dava tarihine kadarki kısmı esas alınarak ecrimisile hükmedilebilir. Dosya kapsamına göre böyle bir belirleme söz konusu değildir. Bu konuda tanık ve yerel bilirkişilerde dinlenmemiştir. Mahkemenin ecrimisille ilgili gerekçesi ve kabulü bu haliyle yerinde bulunmamaktadır.
Şu halde mahkemece yapılacak iş; elbirliği mülkiyetine tabi bulunan gecekondu nedeniyle davalının, davacının yararlanmasına (kullanımına) engel olup olmadığının keşfen belirlenmesi, bildirilen tanıkların HUMK.nun 258 ve 259.maddeleri gereğince keşifte dinlenmesi, davalının, davacının kullanımına engel olup olmadığının tanıklardan ve dinlenecek yerel bilirkişilerden sorularak açıklığa kavuşturulması, ecrimisil isteğinin ne kadar olduğunun HUMK.nun 213 ve 230. maddeleri gereğince davacıdan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, ondan sonra ecrimisil konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davalı ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün yalnızca ecrimisil açısından açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 28.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.