14. Hukuk Dairesi 2015/18246 E. , 2017/3306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 07/12/2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK"nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin mirasbırakanı ... 01.08.2009 tarihinde öldüğünü ileri sürerek terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
TMK"nın 605/2. maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Miras bırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2).
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, ölüm tarihi itibariyle mirasbırakanın malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Yasal mirasçılar, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işleri yapmamış olmaları veya terekeyi sahiplenmemiş bulunmaları halinde terekenin ölüm tarihinde borca batık olduğu yönünde tespit kararı verilmesini isteyebilirler. Terekeyi sahiplenmiş olan veya sahiplenme anlamına gelen işleri yapan mirasçıların, bundan sonra terekenin borca batık olduğunu ileri sürmeleri Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olur. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını da hukuk düzeni korumaz.
1) Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma, inceleme, uyuşmazlığı çözüme ulaştırmaya yeterli değildir. Bu durumda mahkemece, miras bırakan ... ölüm tarihi itibariyle yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda terekesinin aktif ve pasifinin ve mirasçıların terekeyi sahiplenme anlamına gelebilecek eylemleri olup olmadığının ilgili zabıta ve trafik tescil müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
2) Öte yandan, terekenin aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken mirasbırakanın maliki olduğu ....İli,.... İlçesi, ... Köyü, ... ada ... parsel sayılı, ... m2 yüzölçümlü, arsa niteliğindeki taşınmazda keşif yapılıp, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle taşınmazın değerinin belirlenmesini sağlamadan karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3) TMK"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Mahkemece davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi, sunduğu takdirde davaya devam edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken anılan hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.