14. Hukuk Dairesi 2015/17554 E. , 2017/3299 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı- karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı ve birleştirilen dosya davalıları aleyhine 09.03.2004- birleştirilen dava 24.06.2008 gününde verilen dilekçe ile asıl dava elatmanın önlenmesi ve kadastral parselin ihyası, karşı dava temliken tescil, birleştirilen dava kadastral parselin ihyası talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl dava, karşı dava, birleştirilen davanın reddine dair verilen 11.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava kadastral parselin ihyası ile elatmanın önlenmesi ve yıkım karşı dava ise temliken tescil, birleştirilen dava kadastral parselin ihyası istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, imar işleminin idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle 653 sayılı kadastral parselin ihyasına yönelik isteğin kabulüne, birleşen davanın ve karşı davanın reddine, ... Belediyesine yönelik dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine dair verilen ilk karar Yargıtay 1. H.D."nin 18.01.2012 tarih, 2011/11517 E. 2012/302 K sayılı ilamı ile "".... mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilerek, hüküm fıkrasının infazda sorun çıkaracak biçimde oluşturulması doğru değildir. Ayrıca asıl davada kadastral parselin ihyası davası kabul edildiğine göre, bu sonuç karşısında davalı ..."in bu taşınmazla hukuki ve kişisel bir ilgisi kalmadığı gözetilerek, davacı Hazinenin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Karşı davada ise temliken tescil bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır...."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda asıl, birleştirilen ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Davacı Hazine vekili, asıl ve birleştirilen dava ile imar uygulamasına tabi tutulan 653 ve 1223 (251) kadastral parsellerine ilişkin imar uygulamasının iptal edildiğini ileri sürerek, 5665 ada 1, 2, 3, 4 ve 5666 ada 1, 2 ve 3, 5592 ada 10 ve 11 imar parsellerinin iptali ile 653 kadastral parselin ve 1223 kadastral parselin ihyası, olmadığı taktirde tazminat, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalılar...davayı kabul ettiklerini bildirmiş, davalı Belediyeler davanın reddini savunmuş, davalı ..., davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise temliken tescil isteğinde bulunmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki, bozmaya uyulmuş olmakla lehine bozma kararı verilen taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunludur. Yargı mercilerince verilen kararlar yöntemine uygun şekilde kesin hüküm niteliğini kazandığında uygulanabilir durumu gelirler.
Diğer taraftan, tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın sebepten soyut olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böyle dayanaksız kalan kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1223 sayılı parselin öncesinde ihdasen, 653 sayılı kadastro parselinin ise ifrazen ( kadastro tesbitine itiraz üzerine hükmen) Hazine adına tescil edildiği ve... Belediyesince başka birçok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesinin imar uygulaması gerçekleştirdiği, her iki imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan belediyenin de davalı gösterildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bu konuda gösterdikleri tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken hükmüne uyulan bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.04.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.