4. Hukuk Dairesi 2014/196 E. , 2014/2410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 07/10/2013 gün ve 2013/11169-2013/15853 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen karar, Dairemizin 07/10/2013 gün ve 2013/11169 - 2013/15853 sayılı ilamıyla onanmış, davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Davacı, ... Ülkesi ... De ... ... de ... Mahkemesinin 95004091 Esas, 359198 Karar sayılı ilamı ile 187.177...."ın davalılardan tahsiline karar verildiğini belirterek; ilamın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme, istemi “yabancı mahkeme ilamının tanınması” olarak nitelendirmiştir. Kararın gerekçesinde; yabancı mahkeme ilamının, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 58. maddesinin göndermesi ile 54. maddesindeki (1. fıkra hariç) şartları taşıdığı belirtilerek, ilamın tanınmasına karar verilmesi gerektiği ifade edilmiş, ancak hüküm fıkrasında ilamın tanınması ile birlikte tenfizine de karar verilmiştir.
Tanıma davası; yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye"de de "kesin delil" ve "kesin hüküm" teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye"de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Bu sebeple kararın tanınmasına ilişkin şartlar ile tenfizine ilişkin şartlar farklılık arz etmektedir.
Eldeki davada; davacının istemi, tazminata ilişkin ve icra kabiliyetine sahip olan yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizidir. Yukarıda belirtildiği üzere; mahkemece, hükümde tenfize de karar verilmiş; ancak, tenfizin şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 55/2. Maddesine göre karşı taraf; yabancı mahkeme ilâmının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğunu öne
sürerek tenfiz istemine itiraz edebileceğine ve davalı ... tarafından da bu yönde bir savunma yapılmış olmasına göre; davalının bu iddia ve itirazının da araştırılması gerekmektedir. Mahkemece hatalı nitelendirme ve eksik araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Dairemizce, hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekir. Şu halde; karar düzeltme istemi HUMK’un 440-442 maddeleri uyarınca kabul edilmeli 07/10/2013 gün ve 2013/11169 - 2013/15853 karar sayılı onama kararı kaldırılmalı, karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: HUMK’un 440-442 maddeleri gereğince karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 07/10/2013 gün ve 2013/11169 - 2013/15853 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, kararın açıklanan nedenle davalılardan ... yararına BOZULMASINA ve karar düzeltme talep eden davalıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.