19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2329 Karar No: 2016/15010 Karar Tarihi: 22.11.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/2329 Esas 2016/15010 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/2329 E. , 2016/15010 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. Sevda Baydın"ın ve davalı vek. Av. ... Ayhan Doruk"un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının dava dışı şirketin kullandığı ticari krediye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edildiğini ve muhataplara ihtarname keşide edilerek icra takibi başlatıldığını, davalının takibin tamamına itiraz ettiğini belirterek, haksız yapılan itirazın iptali ile karşı tarafın %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan itirazın kötü niyetli olmadığını, kredi sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda tereddütü olduğunu, imza kendisine ait olsa dahi kefalet nedeni ile borçlandığı miktarın daha sonra ödendiğini, bir kimsenin kefaletinin ancak imzaladığı miktar kadar sınırlı olduğunu, bu imzasından dolayı daha sonra üretilen borç ve miktarlardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını savunarak haksız açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; Adli Tıp Kurumunun 24/09/2014 tarihli raporu uyarınca, söz konusu sözleşme altındaki imzanın açıkça davalıya ait olmadığının belirlendiğini, bu nedenle sözleşmenin davalıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunan davalı aleyhine icra takibi başlatılmış,itiraz üzerine bu dava açılmıştır. Davalı sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunduğundan öncelikli olarak imza incelemesi yaptırılması gerekir. Buna göre sözleşme tarihi olan 13.12.2011 tarihinden önceki günlere ait davalı tarafından resmi merciler önünde atılmış imza asıllarının getirtilip, huzurda alınan imzalar ile birlikte usulüne uygun olarak imza incelemesi yaptırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, fotokopi imza örnekleri esas alınarak hazırlanan rapora göre karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.