20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4845 Karar No: 2017/1556
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4845 Esas 2017/1556 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/4845 E. , 2017/1556 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... köyü, 116 ada 1 parsel sayılı 4.961.379,31 m2 yüzölçümlü taşınmaz ... vasfı ile ... adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı ... vekili 29/11/2011 havale tarihli dilekçesi ile sınırlarını bildirdikleri 5 dönüm civarındaki taşınmazın davacı kullanımında olduğu iddiasıyla müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3195,52 m2"lik kısmına ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfli kısma yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 12/05/2008 tarihinde ilan edilen ... kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları ile 2009 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 3195,52 m2"lik kısmının ... sayılmayan alanlar içerisinde kaldığı kabul edilerek, bu kısmının davacı adına tescili yolunda hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun değildir. Şöyle ki; dairemizin 15.09.2015 tarihli iade kararı sonrasında aslı dosya içerisine alınan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/102 Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacısının dosyamız davacısı, davalılarının ... Yönetimi, ..., ... Müdürlüğü ve ... olduğu, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tesciline dair 03.04.2006 günü açtığı davada mahkemenin 18.09.2007 gün ve 2006/90-2007/151 sayılı kararı ile, fenni bilirkişi raporunda gösterilen (B) harfli 3636,98 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline, aynı rapordaki (A) harfli taşınmaz hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından (B) harfli bölüme yönelik olarak temyiz edilmekle Dairenin 13.03.2008 gün ve 2007/18221-2008/3853 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası 2008/102 Esas sırasına kaydedilen davanın 15.09.2010 günü HUMK"nın 409/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verildiği, hükmün kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle 2006 yılında davacı tarafından açılan tescil davası devam ederken çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2008 yılında ilan edilerek kesinleşen ... kadastrosunda çekişmeli taşınmazın 116 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak ... adına ... vasfı ile tespiti yapılıp her ne kadar kesinleştirilmiş ise de yukarıda bahsi geçen ve kesinleşmemiş olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/102 Esas sayılı tescil davası nedeniyle yapılan tespitin kesinleşmeyeceği ve taşınmazın malik hanesinin açık kabul edilerek bu bağlamda kesinleşmeyen kadastro tutanağına ilişkin eldeki davanın kadastro tespitine itiraz davası olacağı kabul edilip 3402 sayılı Kanunun 26. maddesi gözönünde bulundurularak mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 27/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.