Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/1-44
Karar No: 2007/31
Karar Tarihi: 24.01.2007

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/1-44 Esas 2007/31 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davasıyla ilgili olarak verilen bir kararın incelenmesi sonucunda, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar muvazaalı işlem iddiasında bulunmuşlardır. Muvazaada, miras bırakanın gerçek iradesini gizleyerek, taşınmazını alıcısına satmak yerine bağışlamak istediği takdirde, resmi sözleşmede taşınmazı satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi şeklinde göstererek gerçekleştirilen işlemdir. Miras hakkının çiğnendiği her durumda mirasçılar, dava açarak sözleşme nedeniyle oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Mahkeme kararının yeniden incelenmesi gerektiği belirtilerek davacıların temyiz itirazı kabul edilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: Borçlar Kanunu Madde 213, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Madde 429, Tapu Kanunu Madde 26.
Hukuk Genel Kurulu 2007/1-44 E., 2007/31 K.

Hukuk Genel Kurulu 2007/1-44 E., 2007/31 K.

  • GAYRİMENKULUN AKDİ
  • RESMİ SENETLERİN DÜZENLENMESİ
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 213 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ]
  • 2644 S. TAPU KANUNU [ Madde 26 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.12.2005 gün ve 2004/675 E- 672 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 20.04.2006 gün ve 2006/2837-4501 sayılı ilamı ile;

    (...Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakanın 8507 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarını ölümünden kısa bir süre önce 6.6.2003 tarihli akitle davalı oğluna satış yoluyla temlik ettiği görülmektedir.

    Davacılar, anılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürmüşler, aynı amaç doğrultusunda başka kişilere de taşınmaz temlik ettiğini, bunların dava konusu olduğunu belirtmişlerdir. Ancak mahkemece sözkonusu temlikler üzerinde yeterince durulmamıştır.

    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir.

    Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

    Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır.

    Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

    Somut olaya gelince, miras bırakanın dava dışı kişilere yaptığı temliklerle ilgili dava dosyalarının getirtilip incelenmesi, yaptığı temliklerin bir bütün halinde değerlendirilmesi ve bu suretle gerçek irade ve amacının saptanmaya çalışılması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davacılar vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davalının 06.12.2004 tarihli cevap dilekçesinde ve 03.01.2005 tarihli delillerini bildirdiği dilekçesinde davalının son 30 yıldır taşınmazlarını sattığı belirtilmiş olmasına rağmen, bu satışlar Tapu Sicil Müdürlüğünden araştırılmadan eksik inceleme ile karar verildiğine göre, Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi