12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/8099 Karar No: 2012/25772
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8099 Esas 2012/25772 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/8099 E. , 2012/25772 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/01/2012 NUMARASI : 2012/16-2012/58
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikâyetçinin, hacizde kendisine üstlendiği borç miktarının açıkça belirtilmediği ve yanıltıldığı nedeniyle icra kefilliğinin ve icra emrinin iptali talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK. nun 38.maddesi gereğince icra dairesindeki, kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Üçüncü kişilerin icra dairesi önünde takip borçlusunun borcuna kısmen veya tamamen kefil olması, diğer bir ifade ile borçlunun borcun ödenmesini kısmen veya tamamen üstlenmesi halinde icra kefaleti doğar. Kefaletin geçerli olabilmesi için, kefilin beyanının icra tutanağına geçirilmesi ve tutanağın altının imzalanması gerekir (İİK.m.8). Ayrıca kefilin kefil olduğu miktarın belirli olması (borcun tamamı veya kefalet kısmi ise kısmen kefil olunan miktar) ve kefaletin herhangi bir koşula bağlı olmaması gerekir. Maddede de açıkça belirtildiği gibi buradaki kefalet müteselsil kefalettir. Somut olayda, 17.12.2011 tarihli haciz sırasında şikayetçinin dosya borcunun 25.195,82 TL. lık kısmına icra kefili olduğu ve tutanakta kefalet miktarının belirtildiği anlaşılmıştır. Öte yandan şikayetçinin yanıltıldığı iddiası yargılamayı gerektirmekte olup, icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülerek icra kefaletinin iptali istenemiyeceği gibi, icra kefaleti bir mahkeme ilamı ile iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruyacağından, şikayetçinin ileri sürdüğü hususlar olayda uygulanması gereken İİK. nun 33. vd. maddelerine de uygun bulunmadığından icra mahkemesinden icra emrinin iptali talep edilemez. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine borçlu tarafından şikayet nedeni yapılmadığı halde talep de aşılmak suretiyle yazılı şekilde davanın kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.