10. Hukuk Dairesi 2016/11580 E. , 2019/6168 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, özel ambulans uçak ücretinin ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamı sonrası kararında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Usuli Müktesep Hak (Usule İlişkin Kazanılmış Hak) Dr. A. Recai Seçkin’e Armağan, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları No. 351 Ankara, 1974, sayfa 395 vd.)
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
Davacının, 2006 yılında ateşli silahla yaralanması sonucu kaldırıldığı ... Üniversitesi Tıp Fakültesinden, ... Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ve başhekim tarafından onaylanan “Ankara Üniversitesi İbni Sina Tıp Fakültesi Reanimasyon kliniğine ambulans uçak ile sevki uygundur” şeklindeki rapora istinaden; Ankara İbni Sina Hastanesine ambulans uçakla sevkedilmesi üzerine, ambulans uçağa ödenen ücretin tahsilini talep ettiği davada, Mahkemece, Sağlık Bakanlığı 2007 yılı Hava ve Deniz Ambulansları Ücret Tespit Komisyonu kararında belirlenen fiyat üzerinden İstanbul-Diyarbakır 2 saat, Diyarbakır Ankara 1.25 saat, Ankara-İstanbul arası 1 saat olmak üzere toplam 4:25 saat uçuş süresine ilişkin olarak hesaplanan 18.240,82 TL’nin davalı Kurumdan tahsiline karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu ve Dairemizin bozma ilamında “…Mahkemece, yaralanmanın mahiyeti ve yapılan tedavi içeriğine göre, sevkin zorunlu olup olmadığına ilişkin gerekli araştırmayı yapmak, gerekirse uzman bilirkişi kurulundan rapor almak, sevkin zorunlu olduğu kanaatine varılırsa, usulünce kara ambulans ücretini belirlemek ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğine” işaret edilmiş olsa da, bozma gereği mahkemece tam olarak yerine getirilmemiştir.
Bozma sonrası alınan 21.10.2014 tarihli bilirkişi raporunda, yaralanmanın ana damarlarda, ince ve kalın bağırsakta hasara yol açtığı, yapılan tedaviye rağmen hastanın yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede takip edilmesi gerektiği, 2006 yılında Diyarbakır ... Üniversitesinde Yoğun bakım (Reanimasyon) Ünitesi olmaması durumunda davacının sevkinin zorunlu olabileceği, eğer bir reanimasyon ünitesi var ise hastanın sevkinin bu ünite tarafından yapılabileceği, bu nedenle bu soruya cevap alınabilmesi için Mahkemece ... Üniversitesinde o tarihte reanimasyon ünitesinin olup olmadığının sorgulanmasının uygun olacağı, söz edilen hastaneden sevki zorunlu olduğu kabul edildiğinde bu hastanın sevkinin kara ambulansı ile gerçekleştirilmesinin mümkün olamayacağı yönünde kanaat belirtildiği, verilen görüş doğrultusunda Mahkemece yapılan araştırma sonucunda, 24.05.2006 tarihinde, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde renimasyon ünitesinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
... Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde anılan tarihte bulunduğu anlaşılan renimasyon ünitesinden, yaralanmanın mahiyeti ve yapılan tedavi içeriğine göre, davacının sevkinin zorunlu olup olmadığı hususunda yeterli ve gerekli araştırma yapılmamış olduğundan, Mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
... Üniversitesi Tıp Fakültesi renimasyon ünitesinde, tedavi için gerekli imkanların bulunup bulunmadığı hususunun netleştirilmesi suretiyle, anılan tarihte davacının tedavisinin mümkün olduğunun anlaşılması halinde davanın reddine, aksi halde usuli kazanılmış hak ta gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.