10. Hukuk Dairesi 2017/2071 E. , 2019/6167 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Dava, davacının emeklilik tarihinin tespiti ile emeklilik aylığının tahsili ve yersiz ödenen Bağ-Kur priminin iptali ile tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davacıya emeklilik aylığı bağlanmasına yönelik talebi hususunda dava konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına, prim alacağına ilişkin talep yönünden ise, 3.314,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan alınarak davacı tarafa ödenmesine dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince taraf vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri temyiz edilmesi üzerine, temyiz istekelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; müvekkilinin Kuruma müracaat ederek emeklilik talebinde bulunduğunu, müvekkilinin 30.01.2009 - 31.01.2011 tarihleri arasında tarım sigortalısı olduğu gerekçesi ile talebinin reddedildiğini, müvekkilinin 30.01.2009 - 31.01.2011 tarihleri arasında tarımsal faaliyetinin söz konusu olmadığının tespiti için Kayseri 1. İş Mahkemesinin 2011/362 esas, 2013/692 Karar sayılı dosyasında tespit davası açıldığını, ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığını belirterek müvekkilinin emeklilik tarihinin tespitine, müvekkilinin emeklilik aylığının hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 40.000,00 TL"nin yasal faizi ile davalı kurumdan tahsiline, müvekkili tarafından davalı kuruma 25.05.2011 tarihinde 30.01.2009-31.01.2011 tarihleri arasındaki dönem için ödenen Bağ-Kur priminin iptali ile prim için kurumca alınan 3.314,00TL nin müvekkiline ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı Kurum vekili; davacı tarafından Kurum aleyhine Kayseri 1. İş Mahkemesinin 2011/362 esasına açılan tespit davasının Yargıtay 10. Hukuk Daire Başkanlığının 2015/31339 karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, yapılan kontrollerde sigortalının 05.09.2011 tarihli talebine göre tahsise müstahak olduğunun tespit edildiğini adı geçen sigortalıya 01.10.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanacağını, davacının 11.01.2016 tarihli dilekçe ile kuruma talepte bulunduğunda kendisine de 2011 tarihli talebinin değerlendirileceğinin bildirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istediğini beyan etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece; Kayseri 1. İş Mahkemesi"nin 2011/362 esas, 2013/692 Karar sayılı dosyası ile davacının 30.01.2009-31.01.2011 tarihleri arasındaki dönemde tarım sigortalısı sayılayamayacağının tespitine ilişkin kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 03.12.2015 tarih, 2014/14427 esas, 2015/21339 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesi üzerine, dava açıldıktan sonra emekli aylığının bağlanarak birikmiş aylıklarının ödenmesi nedeniyle aylık alacağı yönünden davanın konusuz kaldığı, prim alacağına ilişkin talep yönünden ise; 30.01.2009 - 31.01.2011 tarihleri arasındaki dönemde tarım sigortalılığı bulunmayan davacıya bu dönem için ödediği Bağ-Kur priminin iadesi gerektiğinden 3.314,00 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
B-BAM KARARI
Davalı Kurum vekilinin ve davacı vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili tarafından;açılan davada harca esas bedelin 43.314,00 TL olarak gösterildiği, davada lehlerine nisbi vekalet ücreti verilmesi gerektiği, ancak maktu vekalet ücretine hükmedildiği belirtilerek, kararın bozulması talep edilmiştir.
Davalı vekili; yerel mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olarak verildiği, istinaf aşamasında da bu eksikliklerin giderilmediği, 2014/30 sayılı Genelgenin ilgili maddeleri uyarınca davacı tarafın öncelikle kuruma başvurması gerektiği, bu hususun dava şartı olduğu, dava şartı sağlanmadığından, Mahkemece davanın esasına girilerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki davada, Kayseri 1. İş Mahkemesi"nin 2011/362 esas, 2013/692 Karar sayılı dosyası ile davacı ... Binboğa"nın, 30.01.2009 - 31.01.2011 tarihleri arasındaki dönemde tarım sigortalısı sayılamayacağının tespitine ilişkin kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 03.12.2015 tarih, 2014/14427 esas, 2015/21339 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesi üzerine, Mahkemece, davacının emeklilik aylığı bağlanmasına yönelik talebi hususunda davanın konusu kalmadığından, karar verilmesine yer olmadığına, prim alacağına yönelik talebi yönünden ise, 30.01.2009 - 31.01.2011 tarihleri arasında tarım sigortalılığı bulunmayan davacıya, bu dönem için ödediği Bağ-Kur priminin iadesine karar verilmişse de, davacının emeklilik aylığı tutarının tahsiline ve faiz istemine ilişkin talepleri yönünden davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Nitekim, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilebilmesi için, uyuşmazlık konusu çekişmenin ortadan kalkması, başka bir anlatımla; her iki tarafında davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmamış olması gerekir.
Diğer taraftan, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinin 1. fıkrası, “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmüne amirdir.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacının 05.09.2011 tarihli tahsis talep başvurusuna istinaden, 01.10.2011 tarihinden itibaren kendisine yaşlılık aylığı bağlandığı, 30.01.2009 - 31.01.2011 tarihleri arasında tarım sigortalısı olmadığının kesinleşen Mahkeme ilamına istinaden belirlendiği anlaşılmakla birlikte, davacının dava dilekçesinde sunulu, emeklilik aylığı tutarının tahsiline ve faiz istemine ilişkin talepleri yönünden de, davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunda davalı Kurumdan bilgi alınıp, sonucuna göre karar verilmeli, yargılama gideri de buna göre belirlenmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, tüm taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.