4. Ceza Dairesi 2016/15962 E. , 2020/15266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6136 sayılı Kanuna muhalefet, konut dokunulmazlığını ihlal, şantaj
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Şantaj suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
1-Sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi ve katılan beyanı dışında dosyaya yansıyan bir delilin de bulunmaması karşısında; katılan beyanının sanık savunmasına ne suretle üstün tutulduğu yeterince tartışılmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
Şantaj suçu için hapis cezasıyla birlikte adli para cezası öngörülmüş olmasına rağmen, yalnızca hapis cezasına hükmedilip adli para cezasına hükmedilmemesi,
B-6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmü yönünden;
1-7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca tebligatın, öncelikle sanığın beyan ettiği en son adrese MERNİS şerhi olmadan yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, MERNİS şerhi bulunan tebligatın bu adrese yapılmasında zorunluluk bulunduğu, ancak ceza miktarı itibariyle ön ödeme kapsamında olan 6136 sayılı Kanun"un 15/4 maddesinde düzenlenen suç için sanık ..."a gönderilen ön ödemeye ilişkin tebligatın sanığın doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi,
2-Kabule göre de;
a)Suça konu emanete kayıtlı bıçak hakkında 6136 sayılı Kanunun 4. maddesi kapsamında yasak niteliği haiz bıçaklardan olduğu yönünde tek imzalı bilirkişi raporu düzenlenmesi karşısında, Polis Kriminal Laboratuvarı, Jandarma Kriminal Laboratuvarı veya Adli Tıp Kurumu Başkanlığı gibi uzman kurum ve kuruluşlardan rapor alınarak bıçağın niteliği hususu şüpheye yer bırakmayacak biçimde tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma sonucu 6136 sayılı Kanunun 15/4. maddesi gereği hüküm kurulması,
b)6136 sayılı Kanunun 15/4. maddesinde tanımlanan suçun tehlike suçu olması ve “Yalnız sporda kullanılan yivli ateşsiz silahlar ve mermileri ile yivsiz tüfekler ve mermilerinin bir suçta kullanılmaksızın sırf saldırı amacıyla taşınması halinde oluşacağının” belirtilmesi ile sanığın olayda "dediklerimi kabul etmezsen kendimi öldürürüm" şeklinde sözler sarf ettiğinin kabul edilmesi karşısında; "sırf saldırıda kullanmak amacıyla taşıma" unsurunun ne şekilde oluştuğu tartışılmadan sanık hakkında 6136 sayılı Kanunun 15/4. maddesinden mahkumiyet kararı verilmesi,
C-Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen mahkumiyet kararı yönünden;
Sanık ..."ın katılan ..."nin bahçesine izinsiz girdiği şeklinde gerçekleştiği kabul edilen olayda, suça konu konutun bahçesi olarak kullanılan yerin, konutun eklentisi niteliğinde olup olmadığı hususu, mahallinde keşif yapılmak ve olay yerine ilişkin fotoğraf çekilmek suretiyle duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre konut dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
D-Konut dokunulmazlığını ihlal ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarına ilişkin olarak;
1-Sanığın 29.09.2014 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanmasına yönelik talebinin, TCK"nın 62. maddesindeki takdiri indirim uygulanmasını da kapsadığı gözetilerek, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek bir karar verilmemesi,
2-(A-1) sayılı bozma sebebine uyulması ve santaj suçunun oluşmadığının kabulü halinde ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden,sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,05.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.