19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6564 Karar No: 2020/19312 Karar Tarihi: 11.12.2020
5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/6564 Esas 2020/19312 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir ve 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkûmiyet hükmü verilmiştir. Ayrıca nakilde kullanılan aracın iadesine karar verilmiştir. Ancak, iade kararının müsadere davası sebebiyle bozma kararıyla birlikte ortadan kalkacağı ve yeniden yapılacak yargılamada tekrar iade kararı verilmesi halinde kanun yollarının tüketilmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı belirtilmiştir. Bu durumda şahsın aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı ifade edilerek, Yargıtay denetiminin yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Temyiz başvurusu sonrasında, nakil aracının iadesine dair mahkeme gerekçesi yerinde bulunmuş ve iade kararının onanmasına karar verilmiştir. Ancak, mahkumiyet kararına yönelik olarak; 7242 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının araştırılması gerektiği ve sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: 5607 sayılı Kanun'un 13. maddesi, 5237 sayılı Kanun'un 54.
19. Ceza Dairesi 2019/6564 E. , 2020/19312 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle; A-) Nakil aracının iadesi kararının incelenmesinde; Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, İADE KARARININ ONANMASINA, B) Mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde, 1- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2- UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanıklar hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan kamu davalarının tespit edilmesi karşısında; Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak sanıklar hakkında aynı suçtan değişik zamanlarda açılmış başka ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilerek TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmadan eksik kovuşturma ve inceleme ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.