Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suça sürüklenen çocuk hakkında, 21/04/2014 tarihli eylemine ilişkin olarak 24/04/2014 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, bu iddianame ile hukuki kesinti gerçekleştikten sonra işlenen 29/04/2014 ve 07/05/2014 tarihli eylemleri nedeniyle 14/05/2014 ve 08/05/2014 tarihinde iddianame düzenlendiği ve yalnızca bu iki eylem yönünden TCK"nin 43. maddesi gereği hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden üç ayrı eylem için tek mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre ise; 1- Suça sürüklenen çocuğa “ek savunma” hakkı verilmeden TCK"nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması, 2- Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin Suça Sürüklenen Çocuk lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre Suça Sürüklenen Çocuğun hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 3- Suça Sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün gerekçesinde 21/04/2014, 29/04/2014, 07/05/2014 tarihlerinde zincirleme şekilde 5607 sayılı kanuna muhalefet suçunu işlediğinden bahisle 5237 Sayılı TCK"nin 43. maddesinin uygulandığından bahsedilse de hüküm fıkrasında TCK"nin 43. maddesine esas suç tarihleri 08/03/2014-18/03/2014 olarak gösterilerek hükümde maddi hataya düşülmesi, Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.