
Esas No: 2018/9107
Karar No: 2019/3382
Karar Tarihi: 04.04.2019
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/9107 Esas 2019/3382 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 50, 52. maddeleri uyarınca (3 kez) mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, tanık İsmail vasıtasıyla tanıştığı katılanlardan yurtdışına işçi olarak götürme vaadiyle sabıka kaydı, nüfus cüzdan fotokopisi, vukuatsız nüfus kayıt örneği ve bazı belgelerle katılan ..."ten 1.000, diğer katılanlardan 500"er TL para aldığı ve kendisine haksız menfaat sağladığı, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; bozma üzerine taraflar arasında uzlaştırma sağlanamadığından, dosya kapsamında toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı suçları işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
I-Sanık hakkında, katılan ..."e yönelik dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ""90 gün"", ""75 gün"" ve ""1.500 TL"" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ""5 gün "", ""4 gün"", ""80 TL"" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında, katılanlar Hüseyin ve Serkan"a yönelik dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılanlardan yurtdışına işçi olarak götürme vaadiyle 500"er TL olmak üzere toplamda 1.000 TL parayı aynı anda aldığı olayda, sanığın katılanlarla yurtdışına götürme konusunda aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı görüştüğü, dolayısıyla sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti bakımından, katılanların yeniden ayrıntılı beyanları alınarak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; 04/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.