Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8423
Karar No: 2012/25722

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/8423 Esas 2012/25722 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/8423 E.  ,  2012/25722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gölköy İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/01/2012
    NUMARASI : 2011/26-2012/2

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 25.11.2009 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK.nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 25.10.2011 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürerek, ödeme emri tebligatının iptali ile yapılan haciz ve icra işlemlerinin iptalini istediği anlaşılmıştır.
    Borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapıldığı görülmektedir.
    Hükmi şahıslar adına ve adı geçenin “ticaret sicilindeki adresine” gönderilen tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedenini araştırması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.
    Yine Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesi uyarınca “tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır.” Ticaret şirketleri yönünden bilinen en son adres, ticaret sicilinde kayıtlı adresi kabul edilmelidir.
    Öte yandan, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
    Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir.
    Somut olayda borçlu şirket adına ödeme emrinin “.....Cad. No:.... G./O. adresine çıkarıldığı, 12.12.2008 tarihli Ticaret Sicili Gazetesine ve şikayet dilekçesine ekli imza sirkülerine göre ise borçlu şirketin ticari merkezinin .... Mah. ..... Cad. No:.. G./O. olduğu görülmektedir.
    Buna göre borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliği, ticaret sicilinde kayıtlı adresine yapılmadığına göre, tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine ve aynı kanunun 21.maddesi ile tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle uygulanması gerekli olan Tebligat Tüzüğünün 28.maddesine aykırı olmakla usulsüzdür.
    O halde mahkemece tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile borçlunun usulsüz tebliği daha önce öğrendiği yazılı belge ile ispatlanamadığından Tebligat Kanunu 32. maddesi gereğince usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 21.10.2011 tarihinin tebliğ tarihi olduğuna karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizidir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi