11. Hukuk Dairesi 2017/875 E. , 2018/7337 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/06/2016 tarih ve 2009/802-2016/461 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada ve birleşen davalarda davacı vekili, müvekkili şirketin yetkili acentesi olan davalı şirketin tanzim ettiği sigorta poliçe bedellerini uyarılara rağmen ödemediğini, ihtarname gönderildiğini, sözleşmenin feshedildiğini, davalıların müvekkili şirkete ipotek olarak verdiği taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini, ayrıca diğer takip dosyaları ile de bakiye alacağın tahsili için takibe geçildiğini, ancak davalıların borca ve fer"ilerine itiraz ettiğini ileri sürerek, icra dosyalarına yapılan itirazların iptalini, %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada ve birleşen davalarda davalılar vekili, müvekkili şirketin tahsil ettiği primlerin hepsini ödediğini, sigortalıdan aldığı kıymetli evrakların davacı ... şirketine teslim edildiğini, davacı şirketin hesaplarında usulsüz işlem yapıldığı için kendi personeline karşı tazminat davası açtığını, ayrıca ceza davasının da devam ettiğini, anılan dosyaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, alacağın likit olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının acentesi olan davalı şirketin acentelik sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemediği, diğer borçlu ..."ın ipotek borçlusu olduğu, asıl davada borçluların ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe itirazda bulundukları, yine birleşen iki davada da borçlunun itirazı nedeniyle icra takibinin durduğu, davalıların itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl dava yönünden davanın kabulü ile davalı borçluların itirazlarının iptaline, birleşen davaların ise kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, her üç dosyada asıl alacak likit nitelikte olduğundan %40 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Asıl ve birleşen davalar, davalı acentenin ödemediği prim bedellerinin tahsili için yapılan icra takiplerine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarda özetlendiği gibi asıl davanın kabulüne, birleşen davaların ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, davalılarca davacı şirketin personeli tarafından davacı hesapları üzerinde bir takım usulsüzlükler yapıldığı ve bu konuda ... 5. İş Mahkemesi’nin 2009/87 E. sayılı dosyası ile davacı şirketin kendi personeline karşı açtığı davanın; yine davacı şirket personeli hakkında açılan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/424 E. sayılı ceza dosyasının derdest olduğu ileri sürülmüştür. Yine davalı ...’ın beraat ettiği ... . Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/77 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise davacı ... şirketinin ibraz edilen cari hesap icmaline göre davalılarca tahsil edildiği halde süresinde davacı şirkete yatırılmayan sigorta primi bulunmadığının mütalaa edildiği anlaşılmakta olup, anılan raporla mahkemece hükme esas alınan rapor çelişki arzetmektedir.
Ayrıca, davalılar davacı şirket yetkilisi ile yapılan 23.09.2008 tarihli mutabakat metnine dayanmış olup anılan belgeye göre davalıların 70.106,47 TL borcu olduğu konusunda mutabık kalındığı belirtilmiş, davacı tarafça belgenin davacı şirket açısından bağlayıcı olmadığı ileri sürülmüş, ancak belgenin davacı şirketi bağlayıp bağlamayacağı karar yerinde tartışılıp değerlendirilmemiştir. Bu durumda, ... 5. İş Mahkemesi’nin 2009/87 E. sayılı dosyası, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2011/424 E. sayılı dosyası ve ... . Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/77 Esas sayılı dosyasının neticesi beklenilerek eldeki davaya etkisi ve davalıların ileri sürdüğü hususlar değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.