11. Hukuk Dairesi 2017/2156 E. , 2018/7336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07.11.2016 tarih ve 2015/ 205 E. - 2016/319 K. sayılı kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/03/2017 tarih ve 2017/204-2017/230 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin, 35, 36 ve 38. sınıfta, "..." esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, ayrıca “...” ve “...” ibarelerini ticaret unvanı, hizmet markası ve alan adı olarak da kullandığını, “www.sahibinden.com” isimli internet sitesini 01.09.2000 tarihinde kurduğunu, davalı şirketçe yapılan 2014/01969 sayılı, "Şekil+... Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti." ibareli, 35, 36 ve 38.. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, iltibas, tanınmışlık ve ticaret unvanı vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak ... ... tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ... ... kararının iptalini, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, ... kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket yetkilisi, taraf markaları arasında anlamsal ve şekilsel benzerliğin bulunmadığını, dava konusu "...” ibaresinin şirketin ticaret unvanı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının "...+Şekil" ve "..." esas ibareli tescilli markalarıyla, davalının "Şekil+... Bilgi Teknolojileri Pazarlama ve Tic.Ltd.Şti." ibareli başvuru markası arasında görsel ve sescil olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, davalının başvuru markasını gördüğünde, derhal ve hiç düşünmeden bunun davacının markalarından farklı
bir marka olduğunu algılayamayacağı, bu açıdan başvuru kapsamında yer alan hizmetler yönünden 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın bulunduğu, tanınmışlığın sonuca etkisi olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... ... kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve başvuru konusu marka ile davacıya ait markalar arasında 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında benzerliğin bulunduğu anlaşılmakla, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 26/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.