Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12213
Karar No: 2018/4744
Karar Tarihi: 08.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12213 Esas 2018/4744 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/12213 E.  ,  2018/4744 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... A.Ş. ve ...Sigorta A.Ş. vekilleri ile katılma yolu ile de davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, 19/10/2009 tarihinde ...-... Karayolu...AVM karşısında bulunan kavşak noktasında müvekkilinin müteveffa eşi ... "ın sevk ve idaresindeki ... plakalı araca, ... Firmasına ait olup ruhsat sahibi ... olan ve ..."ın sevk ve idaresindeki ...plaka sayılı yolcu otobüsünün çarpması sonucunda ... "ın vefat ettiğini, kaza tespit tutanağında ... "ın asli kusurlu, otobüs sürücüsünün ise tali kusurlu bulunduğunu, müteveffa ... "ın araç alım satımı ile uğraştığını, aylık ortalama gelirinin 3.000,00 TL olduğunu belirterek müvekkili ... ve çocuklar için ayrı ayrı 20.000,00"er TL manevi zararın ... Sigorta A.Ş. haricindeki davalılardan; yine müvekkili ve çocuklar için ayrı ayrı 10.000,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini toplam 195.646,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı ..."ın maddi tazminat davasının kabulüyle; 132.275,43 TL"nin davalılardan, 10.000,00 TL"lik kısmına olay tarihi olan 19/10/2009 tarihinden, 122.275,43 TL"lik kısmına da ıslah tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, (sigorta şirketi açısından ödediği 14.883,00 TL"nin mahsubu ile poliçe bakiye limiti ile sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı ..."ın maddi tazminat davasının kabulüyle; 45.055,87 TL"nin davalılardan, 10.000,00 TL"lik kısmına olay tarihi olan 19/10/2009 tarihinden, 35.055,87 TL"lik kısmına da ıslah tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle (sigorta şirketi açısından ödediği 14.883,00 TL"nin mahsubu ile poliçe bakiye limiti ile sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı ... ..."ın maddi tazminat davasının kabulüyle; 33.316,08 TL"nin davalılardan, 10.000,00 TL"lik kısmına olay tarihi olan 19/10/2009 tarihinden, 23.316,08 TL"lik kısmına da ıslah tarihi olan 23/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle (sigorta şirketi açısından ödediği 14.883,00 TL"nin mahsubu ile poliçe bakiye limiti ile sınırlı olarak) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüyle; her bir davacı için 5.000,00"er TL"nin olay tarihi olan 19/10/2009 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılar ... A.Ş, ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... A.Ş. ve ...Sigorta A.Ş. vekilleri ile katılma yolu ile de davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nın 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar ... A.Ş. ve ...Sigorta A.Ş. ve davacılar vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi (destekten yoksunluk) ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Desteğin kaybı nedeniyle uğranılan gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle desteğin gelirinin doğru saptanması icap eder.
    Dava dilekçesinde, destek ..."in vergi kaydı olmadan araç alım satımı yaptığı ve aylık ortalama 3.000,00 TL gelir elde etmekte olduğu belirtilerek tazminat talebinde bulunulmuştur.
    Davacılar desteğinin gelir durumuna ilişkin olarak ... Ticaret Odasından gelen cevabi yazıda; 2009 yılında galericilik yapan bir kişinin aylık ortalama gelirinin 4.000,00 TL civarında bulunduğu bildirilmiş, araştırma tutanağında; desteğin ölmeden önce serbest olarak araç alıp sattığı ve aylık 4.000,00 ila 5.000,00 TL arasında gelir elde ettiği belirtilmiş, dinlenen tanık ifadelerinde ise desteğin sağlığında araç alım satımı ile uğraştığı belirtilmiştir.
    Dosya kapsamında yapılan araştırmalar sonucunda, desteğin kendisine ait bir işyerinin(galeri) ve araç alım- satım işine ilişkin olarak vergi kaydının bulunmadığı belirlenmiş, davacılar desteğinin ölmeden önceki gelir durumuna ilişkin olarak dosyaya herhangi somut bir veri sunulamamıştır.
    Hükme esas alınan 20.10.2014 tarihli aktüerya (ek)raporunda, araştırma tutanağında belirtilen aylık 4.000,00-5.000,00 TL arasındaki gelir esas alınarak, desteğin asgari ücretin 7,32 katı kadar gelir elde edeceği kabulü ile hesaplama yapılmıştır.
    Somut olayda, davacılar desteği ..."in serbest olarak oto alım satım işi yaptığı gerek araştırma tutanağı gerekse tanık beyanları ile sabit olup desteğin asgari ücretin bir miktar üzerinde kazancı olacağının kabulü hayatın olağan akışına uygun ise de, kendisine ait bir işyeri ve vergi kaydı bulunmayan, yaptığı işin niteliğine göre sabit bir geliri olmayan desteğin asgari ücretin 7,32 katı kadar gelir elde edebileceğinin kabulü doğru olmamıştır.
    Bu durumda, desteğin, dosya kapsamına göre takdiren asgari ücretin 2 katı kadar gelir elde edebileceğinin kabulü ile, mahkemece, bu gelir durumu üzerinden hesaplama yapılması için, bilirkişiden ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, asgari ücretin 7.32 katı kadar gelir elde edebileceği kabulü ile ve ayrıca dava dilekçesinde desteğin gelir durumunun aylık ortalama 3.000,00 TL olduğuna dair kabul olduğu da gözetilmeden (talep aşılmak suretiyle) yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu/olacağı yardımın miktarı doğru şekilde belirlenmelidir.
    Dosya kapsamından destek ..."in anne va babasının hayatta olup olmadığı anlaşılamamış olup, hükme esas alınan aktüer raporunda ise, desteğin bakiye ömrünün sonuna kadar sadece davacı eşine ve çocuklarına pay ayıracağı varsayılarak hesaplama yapıldığı, davacılar dışında hak sahibi olabilecek anne ve baba yönünden de pay ayrılması gerektiğinin dikkate alınmadığı görülmüştür.
    Bu durumda mahkemece desteğin anne ve babasının hayatta olup olmadığı araştırılarak hayatta iseler, Dairenin yerleşik uygulaması uyarınca desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer, anne ve babaya birer pay verilerek, davacıların hakettiği tazminat tutarlarının buna göre belirlenmesi yönünden ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    4-Davalı ... şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısı, diğer davalılar ise haksız fiil sorumlusudur.
    2918 sayılı KTK.nın 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
    Somut olayda, davacı tarafından 16/09/2010 tarihli dilekçe ile davalı ... şirketine başvurulmuş olup, yapılan başvurunun davalı ... şirketine ne zaman tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ya da belge görülememiştir.
    Bu durumda mahkemece davacı tarafın başvurusunun davalı ... şirketine ulaşma tarihi araştırılarak, anılan maddeye göre davalı ... şirketinin temerrüt tarihinin belirlenmesi,davalı ... şirketi yönünden hükmedilen tazminatın tamamı için bu tarihten itibaren temerrüt faizine karar verilmesi, diğer davalılar ise haksız fiil sorumlusu olmakla, haksız fiilin gerçekleştiği an itibariyle herhangi bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşeceklerinden, mahkemece hükmedilen tazminatın tamamı için (sigorta şirketi dışındaki) diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, davalı ... şirketi yönünden dava dilekçesinde talep edilen maddi tazminatlara olay tarihinden faiz işletilmesi ve ayrıca tüm davalılar yönünden ıslahla artırılan kısımlar ayrılarak bu kısımlara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş olması doğru değildir.
    5-Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamaları ile benimsenen ilkeleri uyarınca, AYİM tarafından hazırlanan tablolara göre ve sağ kalan eşin kaza tarihindeki yaşı esas alınarak evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerekmektedir.
    Hükme esas alınan (ek) hesap raporunda, davacı eşin rapor tarihindeki yaşı esas alınarak (çocuklar için indirim yapıldıktan sonra) eşin %7 oranında evlenme ihtimali bulunduğu kabul edilmişse de, davacı eş kaza tarihinde 28 yaşındadır. AYİM tablosu uyarınca, davacı eşin kaza tarihindeki yaşına göre evlenme ihtimali %27 olup, on sekiz yaşından küçük iki çocuğu için %5 er oranında yapılacak indirim sonrasında evlenme şansının %17 olacağı gözetilmesi ve buna göre hesaplama yapılması gerekirken, evlenme ihtimali %7 olarak kabul edilerek bu doğrultuda yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    6-Davalı ... şirketinin manevi tazminattan sorumlu olmadığı gözetilmeden, yargılama giderleri ve bakiye ilam harcının tamamamından sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
    7-Manevi tazminatın kabul edilen kısımları yönünden davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretlerine kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
    Kabule göre de;
    a-Yargılama sırasında davalı ...Ş. tarafından davacılara ödenen 14.833,00 TL"nin düşümü sonrasında kalan (bakiye) poliçe limitinin, infazda tereddüt uyandırmaması açısından hüküm fıkrasında açık şekilde ve rakamsal olarak belirtilmemiş olması,
    b-Muris ..."n ölümü nedeniyle davacılar (eş ..., çocuklar ... ve ...) yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebilecekleri tazminat miktarları bakımından hükme esas alınan 20.10.2014 tarihli bilirkişi (ek) raporunda; davacı eş ve çocuklar için hesaplanan toplam tazminat miktarının kaza tarihindeki kişi başı ölüm teminatına ilişkin poliçe limitini aştığı gözetilerek garame hesabı yapılmak suretiyle davacıların hak kazanacağı tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği hususuna dikkat edilmemesi,
    c-Davacılar vekili 23.01.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden davayı (davalı ... AŞ tarafından ödenen miktar da dikkate alınarak) 195.646 TL olarak ıslah etmiş olmasına rağmen mahkemece ıslah dilekçesindeki talep aşılacak şekilde maddi tazminata hükmedilmesi, hususları doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... A.Ş. ve ...Sigorta A.Ş. vekilleri ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (7) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. Vekilinin, (2), (3), (4), (5) ve (6) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ...ile ...ye geri verilmesine, 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi