Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4119 Esas 2016/14940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4119
Karar No: 2016/14940
Karar Tarihi: 21.11.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4119 Esas 2016/14940 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı taraf, ilamsız icra takibi başlattığı sırada müvekkilinin imzası olmayan bir çekin takip dayanağı olarak kullanıldığı iddia edilen davanın kabul edilmesiyle ilgili itirazda bulundu. Mahkeme, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı ve çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığına karar vererek davanın kabul edilmesine hükmetti. Davalı tarafın temyiz itirazları ise reddedildi.
Kanun Maddeleri:
- İİK'nın 72. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/4119 E.  ,  2016/14940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı tarafın müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin takip dayanağı çekte imzası olmadığını müvekkilinin davalı emrine böyle bir çeki keşide etmediğini, müvekkili ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin bu çek yaprağı ile birlikte 4 çek yaprağının daha çalındığını ya da kaybolduğunu, boş çek yapraklarının rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek,... 2013/43487 Hz.numarası ile kayda girmiş olan şikayeti yaptıklarını bildirerek borçlu olmadığı halde icra baskısıyla davalıya ödenen toplam 2.939,55-TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin davacının çocukları ile birlikte işlettikleri marketlerine uzun süre su sattığından aralarında ticari ilişki olduğunu, davacıdan 19/05/2012 tarihli fatura karşılığında 31/09/2014 tarihli çeki aldığını, çekin vadesi geldiğinde karşılığı olmadığını öğrendiklerini, ancak davacı ile yapılan görüşme neticesinde çekin arkasının yazdırılmadığını, ayrıca çeki elinde bulunduran firmadan bedeli ödenerek geri alındığını, çekte yer alan imzanın çek davacının kızından teslim alındığı için kızı tarafından çekin doldurularak imzalanmış olabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, İİK."nın 72.md.uyarınca davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı, icra takibine dayanak olan 31/09/2012 keşide tarihli 2.000-TL bedelli çekteki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığı, ilamsız icra takibinin kesinleşmesi üzerine davacı haciz tehdidi altında takibe konu alacağı ve fer"ilerini davalı tarafa ödediği, taraflar arasında dava konusu olan çekle ilgili herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.