21. Hukuk Dairesi 2014/22075 E. , 2015/1245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Cihanbeyli Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2013/254-2013/331
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işveren nezdinde 15/02/2000-15/02/2002 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, Dairemizin 07/03/2013 tarih ve 2011/14153 Esas ve 2013/4121 Karar no lu ilamı ile hükmün eksik inceleme ve araştırma neticesi kurulmuş olması nedeniyle bozulmuştur. Bozma ilamı sonrası Mahkemece kesin süre içerisinde yatırılması gerekli gider avansının yatırılmadığı gerekçesiyle 6100 S. HMK."nun 114/1-g ve 115/2. maddesi gereğince “davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davanın 6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden önce 25/05/2005 tarihinde açıldığı ve Mahkemece bozma ilamı sonrası tensip tutanağı ile davacıya 439,00 TL gider avansını yatırması için "2 haftalık kesin süre" verilerek gider avansının süresinde yatırılmaması halinde "davanın usulden reddine karar verileceği"nin bildirildiği ve bu ihtarın davacı vekiline 05.06.2013 tarihinde tefhim edildiği ve gider avansının davalı tarafça süresinde yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nın 120. maddesinde davacı tarafından her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiş olup, bu avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Gider avansı kural olarak dava açılırken yatırılmakta ise de bu avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde tamamlanması da mümkündür.
Gider avansının tamamlanmasına yönelik ara kararın HMK"nın 120.maddesine, Hukuk Muhakameleri Kanunu Yönetmeliği"nin 45.maddesine ve 30.09.2011 tarih ve 28070 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesine uygun kabul edilebilmesi için hangi yargılama işlemi için ne miktarda gider avansı yatırılması gerektiği kararda açıkça belirtilmelidir.
Buna göre davacı;
a) Taraf sayısının beş katı tutarında tebligat gideri,
b) Dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış ve tanık sayısı belirlenmiş ise tanık sayısınca tanık asgari ücreti ve tebligat gideri; tanık sayısı belirtilmemiş ise en az üç tanık asgari ücreti ve tebligat gideri,
c) Dava dilekçesinde keşif deliline dayanılmış ise keşif harcı avansı ile birlikte 75 TL. ulaşım gideri,
ç) Dava dilekçesinde bilirkişi deliline dayanılmış ise Bilirkişi Ücret Tarifesinde davanın açıldığı mahkeme için öngörülen bilirkişi ücreti,
d) Diğer iş ve işlemler için 50 TL toplamını avans olarak öder.
Aynı Yasa"nın 114. Maddesinde gider avansı dava şartı olarak kabul edilmektedir. Gider avansının yatırılmasına yönelik ara kararda "gider avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceği" ihtar edilmiş ve gider avansı da kesin süreye rağmen yatırılmamışsa HMK"nın 115.maddesine göre davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekir.
Diğer yandan, "Delil İkamesi İçin Avans" başlıklı HMK"nın 324.maddesine göre "Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır."
Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Delil avansının yatırılmaması halinde, bu delile dayanan taraf bu delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır ve mahkemece dosya kapsamındaki delillere göre kesin hüküm oluşturacak biçimde karar verilir.
Delil avansına yönelik ara kararın HMK"nın 324.maddesine ve Hukuk Muhakameleri Kanunu Yönetmeliği"nin 45.maddesine uygun kabul edilebilmesi için hangi delilin toplanması için ne miktarda delil avansı yatırılması gerektiği ara kararda açıkça belirtilmeli ve verilen kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmaması halinde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı ihtar edilmelidir.
Uyuşmazlık, 1086 sayılı HUMK"nun yürürlükte olduğu dönemde yatırılmayan gider avansının, 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girdikten sonra, iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasının istenip istenemeyeceği, yatırılmaması halinde davanın usulden reddedilip edilemeyeceği ve yatırılması istenilen avansın gider avansı mı, yoksa delil avansı mı olacağı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK"nun zaman bakımından uygulanma başlıklı 448 maddesi "Bu kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır" hükmünü içermektedir. Buna göre somut olayda 1086 sayılı HUMK"da gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut olmadığından ve davanın açılmasıyla birlikte tamamlanmış bir işlem sözkonusu olduğundan gider avansının yatırılması veya tamamlanmasının istenmesinin kabulü mümkün değildir. Diğer yandan davanın açıldığı tarih olan 25/05/2005 tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"da gider avansı alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut olmadığından, bu konuda davacının kazanılmış hakkı bulunduğu, her ne kadar usul hükümlerinin derhal uygulanırlığı söz konusu ise de; hukuka güven ilkesinin bir sonucu olarak davacıdan, 6100 sayılı HMK"nun yürürlük tarihinden sonra, gider avansı değil; HMK 324 maddesi gereğince delil avansı istenebileceğinin kabulü gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 12.12.2012 tarih 2012/9-1202 E. 2012/1218 K. sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.
Davanın açılmasından çok sonra 27.05.2013 tarihli tensip bozma zaptı ile davacı taraftan talep edilen avans, delil avansı olup gider avansı olmadığından yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verilemez. Delil avansının yatırılmaması halinde dosya kapsamındaki deliller çerçevesinde davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Ne var ki bunun için delil avansına yönelik kararda hangi deliller için ne kadar avans istendiği ve yatırılmaması halinde bu delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılacağı ve dosya kapsamındaki delillere göre bir karar verileceği ihtar edilmelidir.
Öte yandan, Mahkemece bozma ilamı sonrası öncelikle duruşma açılarak taraflar dinlendikten sonra Dairemizin bozma ilamına karşı uyma ya da uymama konusunda bir karar verilmesi gerekir iken tarafların hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, bozma ilamına uyulup uyulmayacağı konusunda herhangi bir karar verilmeksizin doğrudan tensip bozma zaptı ile evrak üzerinden gider avansının talep edilmesi şekli itibariyle de doğru görülmemiştir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.