10. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3362 Karar No: 2018/9875 Karar Tarihi: 25.12.2018
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2015/3362 Esas 2018/9875 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan mahkûm edildi. Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlandıktan sonra sanığın idrarında esrar metaboliti tespit edildiği belirlendi. Sanık hakkında, suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldı. Bu nedenle, suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam edildi ve hüküm kuruldu. Mahkeme, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığını belirterek, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddedilmesine ve hükmün onanmasına karar verdi. Kanun maddeleri ise şöyle belirtildi: TCK 191. madde (5. fıkra), 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi, 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. madde (3. fıkrası), 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi.
10. Ceza Dairesi 2015/3362 E. , 2018/9875 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlandıktan sonra sanığın idrarında esrar metaboliti tespit edildiğinin ... Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 29/05/2013 tarihli müzekkeresinden anlaşılmasına göre; denetim evrakının usule uygun tebliğ edilip edilmediği hususu sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 25/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.