14. Hukuk Dairesi 2017/316 E. , 2017/3234 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat davasının kabulüne dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 26.2.1986 tarihli tapu tahsis belgesi ile Hazine tarafından 1099 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 264 m2 yer tahsis edildiğini, tapuda ilgili taşınmazın beyanlar hanesine tapu tahsis belgesi şerhi konulduğunu, taşınmazda halen oturmakta olduğunu, tapu tahsis belgesinin idare tarafından iptaline ilişkin işlemi idare mahkemesinde iptal ettirdiğini ve kararın kesinleştiğini, tapunun iptali ile adına tescilini, mümkün olmaz ise tahsis şerhinin yeniden yazılmasını, bu da mümkün olmaz ise başka yer verilmesini ve enkaz bedelinin ödenmesini ve tüm zararlarının karşılanmasını dava ve talep etmiştir.
Davalılar Hazine ve Tapu Sicil Müdürlüğü vekili; ... İlçesi, ... mahallesinde bulunan 139 pafta, 1099 ada, 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine ve ... adına kayıtlı iken üzerinde gecekondusu olanlara tapu tahsis belgesi verildiğini ve...1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünce tapu kayıtlarına şerh düşüldüğünü, 1099 ada, 1 parselin imar planıyla ilgili olarak ... Belediye Başkanlığından alınan 07.10.1988 tarihli yazıda söz konusu taşınmazın 15.12.1981 tarihli 1/1000 ölçekli Soğanlık nazım imar planında kısmen okul, yol ve kalan kısmında kamuya ayrılan (depolama) alanında kaldığının bildirildiği, Danıştay İdari Dava daireleri genel kurulu"nun 13.10.1985 tarih ve 1994/331 Esas, 1995/715 Karar Sayılı ilamında tahsis belgesinin verildiği tarihte gerçerli bulunan imar planında kamu kullanımına ayrılmış yerde olması halinde, tapu tahsis belgesinin geri alınabileceği, bu gibi yerlerdeki gecekonduların 2981 sayılı kanun hükümlerinden yararlanamayacaklarının hükme bağlandığı, bu karar göz önünde bulundurularak Maliye Bakanlığı"nın 1999/09 sayılı genelgesi ile de düzenleme yapıldığını, bu nedenle tapu tahsis belgelerinin iptal edildiği ve tapu kütüğüne işlenen tapu tahsis şerhlerinin re"sen terkin edildiği, idarece yapılan işlemin yasa ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi savunulmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu edilen taşınmazın 2981, 3290, 3366 sayılı yasanın 10. maddesinin son fıkrası ve 775 sayılı Gecekondu Kanununun 3. maddesi gereğince Belediyeye devri gereken yerlerden olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davalılar...Belediyesi ve Maliye Hazinesine karşı açtığı davanın kabulüne,....İli,... İlçesi, ... Mah. 139 Pafta, 1099 ada, imar uygualaması sonrası oluşan 43 parsel sayılı taşınmazda Fen bilirkişisi ..."nun 10/05/2012 tarihinde sarı renkli A harfi ile gösterilen 170,28 m2"lik, 1016/2400 hisseli olan kısımdaki davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, .... ... ... Şubesine 11.2.2013 tarihinde davalı adına depo edilen 105,600 TL nin davalılara Hisseleri oranında ödenmesine, davacının Kartal Tapu Müdürlüğü"ne husumet yönelterek açtığı davanın husumet yöneltilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle araştırma ve incele yapılmalı, dava konusu 1099 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kayıtları (geldi ve gitti kayıtları) denetlenebilir bir şekilde kütük sayfaları ile yapılan imar uygulamalarına ilişkin bilgi ve belgeler getirtilmeli ve bölgede yapılan imar düzenlemelerinde kesilen düzenleme ortaklık payı oranı belirlenerek tahsis miktarından bu oranda indirim yapılması gerektiği de gözetilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmayla yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan; dava konusu taşınmazın noksanın tamamlanması kararı üzerine getirtilen tapu kaydına göre 10196 ada 22 parsel olduğu ve tamamının davalı Hazine adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Bilindiği gibi sicil kayıtlarında kapatılan parsel üzerinde işlem yapma olanağı yoktur. Bu durumda çekişmeli taşınmazın en son güncel tapu kaydı gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.