MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜM : TCK.nun 81, 29, 53. maddeleri uyarınca; 14 yıl 6 ay hapis cezası
2- 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK.nun 52, 53. maddeleri uyarınca; 2 yıl hapis, 1.200 TL. adli para cezaları
TCK.nun 170/1-c, 53. maddeleri uyarınca; 2 yıl hapis cezası


TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanığın duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak yapılan incelemede;
1- Katılanların temyiz tarihi itibariyle duruşmalı inceleme isteme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık ile genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümleri temyize hak ve yetkileri bulunmadığından, vekilinin duruşmalı inceleme istemi ile anılan suçlardan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin,
2- Müdafiinin 1 haftalık yasal süre içindeki temyiz isteminden sonra sanık ..."ın cezaevinden gönderdiği 22.08.2016 tarihli dilekçesiyle cezasının onaylanmasını istediği, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 5.2.2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı kararı uyarınca, bu isteğin, temyiz isteminden feragat niteliği taşıdığı anlaşılmakla temyiz talebinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiş, katılanlar vekilinin kasten öldürme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."nün maktul ..."i kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, bozma sebebi saklı kalmak üzere kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin varlığı ve cezayı azaltıcı bir neden bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılanlar vekilinin eksik incelemeye, haksız tahrik bulunmadığına, cezada indirim yapılmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a) Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ... ile maktul ..."nın akraba olup önceki yıllarda çalışmak için gittikleri Avusturya"da 1993 yılı içerisinde sanık ..."nün, eşi olan ... ile maktul ..."i cinsel ilişkiye girdikleri sırada gördüğü, ancak maktulün olay yerinden kaçtığı, daha sonra barışarak birlikte yaşamaya devam ettikleri, sanık ..."nün eşi ..."yı 14/01/1997 tarihinde kasten öldürdüğü, o tarihten sonra sanığın maktül ... ile bir daha karşılaşmadığı, olay günü ...ilçesine gelerek emekli maaşını çekmek amacıyla bankaya gittiğinde sıra numarası alıp beklerken bankanın önünde ... gördüğü, bir süre kendisini gözleyip köydeki evine geri dönerek suçta kullandığı ruhsatsız silahı yanına alıp tekrar bankaya geldiği, maktul ..."in sırası gelip gişenin önüne geçmesi üzerine maktule yakın mesafeden iki kez ateş ederek öldürdüğü olayda; haksız tahrik oluşturan eylemin niteliği dikkate alınarak, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK"nun 29. maddesi uyarınca uygulama yapılırken, cezadan asgari oranda indirim yapılması yerine, yazılı şekilde 14 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri dikkate alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 28/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.