3. Ceza Dairesi 2016/8461 E. , 2017/5310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ..."in hükümden sonra 07.03.2012 tarihli dilekçesi ile şikayetinden vazgeçtiği, herhangi bir temyiz isteminin bulunmadığı, müşteki sanık ... müdafiinin 09.03.2012 havale tarihli temyiz dilekçesi içeriğinden müşteki sanık sıfatıyla, sanık ..."ın 06.03.2012 havale tarihli temyiz dilekçesi içeriğinden sanık sıfatıyla temyiz isteminde bulundukları ve o yer Cumhuriyet savcısının temyizinin sanık ... hakkında katılan ..."e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında hakaret, tehdit, basit yaralama suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararların temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2) Müşteki ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Müşteki ..."ün davaya katılmak istemediği şeklindeki beyanı gözetilerek; katılan sıfatı almayan müşteki vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3) Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suçun adının hükümde "tehdit" yerine "silahla tehdit" olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün bir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
28.06.2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"un 322. maddesi gereğince, sanık hakkındaki hükmün CGTİK 106/3. maddesinin uygulandığı paragrafının çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4) Sanık ... hakkında mağdur ..."a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Mağdur ..."in 07.03.2012 havale tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesinde yüzünde sabit eserin olmadığını belirtmesi karşısında, mağdurun tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevki ile mağdurun yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığın savunmasında kamuya açık olan piknik alanına girmek istediğinde restorant görevlisi olan mağdur ..."ın girişin yasak olduğunu söylediği, piknik alanından sorumlu güvenlik görevlileri ile görüşeceğini söyleyerek piknik alanına aracıyla giriş yaptığını, karşılaştığı jandarma ekibine konuyu izah ettiği sırada mağdurun kendisine küfrettiğini ve çenesine yumruk attığını belirtmesi ve sanığın da adli raporunda belirtildiği şekilde yaralanmış olması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması,
c) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas-2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.