Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11564
Karar No: 2017/1538

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/11564 Esas 2017/1538 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/11564 E.  ,  2017/1538 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı gerçek kişi 11/01/2001 harç tarihli dilekçesiyle, ... köyü 1057 parsel sayılı taşınmazın 1960 yılından önce imar ve ihya edip, o zamandan beride tarım alanı olarak malik sıfatıyla zilyet ettiği, bu taşınmazın 1952 yılında makiye ayrılmakla ormanla olan ilişkisinin kesildiği, yeniden ... sınırları içinde aplike edilip ... adına ... sınırları dışına çıkarılmasının yasal dayanağı bulunmadığı iddiasıyla, ... adına oluşturulan tapu kaydının iptalini taşınmazın adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyünde ilk ... kadastrosu 1946 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Daha sonra, 1980 yılında yapılıp, 06.04.1981 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1990 yılında yapılıp, 25.02.1991 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
    ... köyünde 1963 ilâ 1970 yıllarında yapılan ve 16.09.1972 ilâ 16.10.1972 tarihleri arasında ilân edilen kadastroda çekişmeli taşınmaz kesinleşmiş ... kadastrosu sınırları içinde olduğu gerekçesiyle tapulama dışı bırakılmış, 1992 yılında yapılan ve 16.09.1992 ilâ 16.10.1992 tarihinde ilân edilen kadastroda çekişmeli ... köyü 1057 parsel sayılı 2314 m² yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle beyanlar hanesine ... oğlu ..."ın 1974 yılından beri kullanımında olduğu ve üzerindeki evin ..."a ait olduğu yazılarak ... adına yapılan tesbiti itirazsız kesinleşmekle tapuya kaydedilmiştir.
    Mahkemece; öncesi ... olan taşınmazın 1952 yılında makiye ayrılmakla ormanla ilişiği kesildiği, imar ve ihyanın tamamlandığı 1955 yılından kadastro tespitinin yapıldığı 1992 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresi fazlasıyla dolmuş bulunduğu, taşınmaz ... niteliğini kaybettikten sonra yapılan 2/B uygulaması yok hükmünde olduğu, davacı ile önceki maliğin eklemeli zilyetlik süresi nazara alındığında davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de verilen hüküm yerinde değildir.
    Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın ... köyünde 3116 sayılı Kanuna hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı; 1952 yılında 5653 sayılı Kanuna ve ilgili yönetmeliğe aykırı olarak kurulan ve yine kanun ve yönetmelik hükümlerine uymadan çalışma yapan maki tefrik komisyonunca, Akdeniz makisi olarak tesbit edilmişse de, 1981 yılında ... Yönetimi tarafından, makiye ayırma işlemine değer verilmeyip, 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığı, 1992 yılında 1057 parsel sayısı ile ... adına tapuya tescil edildiği belirlenmiştir.
    ... köyünde, ... Baş Müdürlüğünün 27.02.1952 gün ve 4-310/8 sayılı olurları ve 27.02.1952 gün ve 4-310-8-1751 sayılı emirleri gereği 1952 yılında çalışma yapan makiye ayırma komisyonu, 5653 sayılı Kanunla değişik 3116 sayılı Kanunun 5. maddesinde öngörülen kişilerden oluşmadığından kuruluşu kanuna uygun olmadığı gibi, yönetmelik hükümlerine de aykırı oluşturulduğu, ayrıca bu komisyonun, kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı çalıştığı, zemine uygulama imkanı olmayan ölçeksiz kroki niteliğinde bir harita düzenlediği, kanuna aykırı kurulan komisyon tarafından yasaya aykırı olarak makiye ayrılan yerler için toprak tevzi işlemleri de yapılmadığı, 22.03.1996 tarih 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "5653 sayılı Kanunla değişik 3116 sayılı Kanunun 1-e maddesi uyarınca kurulan maki tespit komisyonlarının yasal ve yaptıkları işlemlerinde geçerli olduğu ve makiye ayrılan yerlerde özel kanunlar uyarınca oluşturulan tapulara değer verilmesi gerektiği" kabul edilip, davalı tarafın özel kanunlar uyarınca oluşturulmuş tapu kaydının bulunmaması, makiye ayırma komisyonunun yasanın öngördüğü gibi kurulmaması ve kanuna uygun çalışmaması nedeniyle, bu komisyonun yaptığı makiye ayırma işlemlerine ve özel kanunlar uyarınca oluşturulan tapu kayıtları dışında kalan başka tapu kayıtlarına ve zilyetliğe hukukça değer verilemeyeceği, 1946 yılında kesinleşen ... kadastrosu ile belirlenen ... sınırlarını değiştirmeye hiç bir merci ve makamın yetkili olmadığı, makiye ayırma komisyonlarına da kanun ve yönetmelikte hiçbir şekilde böyle bir yetki verilmediğinden, kesinleşen ... kadastrosu sınırları içindeyken, kanun ve yönetmeliğe aykırı olarak makiye ayrılan taşınmazların, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uygulamasıyla ... sınırları dışına çıkarma işleminin kesinleştiği 1981 yılına kadar hukuken ... olduğunun kabul edilmesinin zorunlu olduğu, 5653 sayılı Kanunun 4. maddesindeki "Bu yasa yayımı tarihinde yürürlüğe girer” hükmü gereğince, kanunun geriye yürümeyeceği, yerleşik Yargı kararlarıyla "Yasaların geriye yürümeyeceği ilkesi"nin kabul edildiği, kanunun ve yönetmeliğin hiç bir maddesinde Kanunun yürürlüğünden önce kesinleşen ... sınırları içinde kalan alanların makiye ayrılacağı konusunda da hiçbir hüküm bulunmadığı, bu nedenle 5653 sayılı Kanunla değiştirilen 3116 sayılı Kanunun 1-e maddesinin de, kanunun yürürlük tarihinden sonra yapılacak ... kadastro işlemlerinde uygulanması gerekeceği, bir arazi parçasının kadastro yoluyla ya da başka bir amaçla düzenlenmiş haritası varsa, o arazide sonradan yapılacak ifraz ve değişiklik işlemlerinin o araziye ait harita üzerinde gösterilip işaretlenmesinin; kadastro tekniğinin, aklın ve mantığın gereği olduğu, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre ... kadastrosu yapılan ve kesinleşen ormanların tümünün, tahdit tutanakları ile birlikte 1/10.000 ölçeği ile düzenlenen haritaları bulunduğu halde, yönetmeliğin hiç bir maddesinde maki komisyonlarının belirleyeceği makilik sahaların, ... kadastro (tahdit) haritaları üzerinde gösterileceği konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı, bu yerlerin askeri haritalar üzerinde gösterileceğinin belirtildiği, 5653 sayılı Kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği hükmü ile yönetmeliğin yukarıda yazılı hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinde, maki belirleme komisyonlarının ... kadastrosu (tahdidi) yapılmamış yerlerde çalışacağının açıkça anlaşıldığı, Anayasa Mahkemesinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45. maddesinin iptali konusunda verdiği 01.06.1988 gün 1987/31-13 ve 14.03.1989 gün 1988/35-13 ve 13.06.1989 gün 1989/7-25 sayılı kararlarında ve bir çok ilgili Yargıtay Daire Kararları ve HGK"nın kararlarında açıklandığı gibi, kesinleşen ... kadastro sınırları içinde kalan tapu kayıtlarının yasal değerini yitireceği, (HGK"nın 1978/778 sayılı kararı), YKD’nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan HGK’nın 27.02.2002 gün ve 2002/1-19-97 sayılı kararı ile “kesinleşen ... sınırları içine alınan eski tapu kayıtları yasal değerini yitirdiğinden, o yer makiye ayrılmış olsa bile eski tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği”nin kabul edildiği, doğal olarak böyle bir yerde zilyetliğe değer verilmesinin de düşünülemeyeceği, gerek 3116 sayılı ve gerekse 5653 sayılı Kanunda ve bu kanun gereğince çıkartıldığı kabul edilen yönetmelikte, makiye ayırma işleminin ... rejimi dışına çıkarma işlemi, ya da kesinleşen ... sınırını daraltma ve değiştirme işlemi olduğu veya olacağı konusunda da hiç bir hüküm bulunmadığı, kesinleşen ... sınırı içinde kalan yerlerin niteliği ister tapulu tarla olsun, ister makilik olsun, isterse ... içi boşluk, çayırlık olsun, o taşınmaz, 1961 Anayasasının 131/2 ve 1982 Anayasasının 169/2. maddesindeki "Devlet Ormanları zamanaşımı ile mülk edinilemez" hükmü gereği ve ... mülkiyet hukuku ve ... ceza hukuku yönünden ... sayılan yer olduğundan,
    böyle bir yere el atıp zilyet olan kişinin eyleminin ... Kanununun ceza hükümlerine göre suç oluşturacağı, kişilerin yasalar karşısında suç olan eylemleri kendi yararlarına hukukî bir sonuç doğuramayacağı, kesinleşen ... kadastrosu bulunan yerlerde ceza hâkiminin, kesinleşen ... kadastrosunun, 3116 sayılı Kanunun 13 veya 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesinin emredici hükmü gereğince tapuya tescil edilip edilmediğine bakmadan [Medenî Kanunun 715 (E.641) maddesi hükmüne göre "...yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır... yararı kamuya ait... yerler, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiç bir şekilde özel mülkiyete konu olamaz" ve yine 999 (E.912) maddesi gereğince “Özel mülkiyete tabi olmayan ve kamunun yararlanmasına ayrılan taşınmazlar, bunlara ilişkin tescili gerekli bir aynî hakkın kurulması söz konusu olmadıkça kütüğe kaydolunmaz” kesinleşen ... kadastrosu sınırı içinde kalan taşınmaz parçası hukuken kamu malı ... sayılan yer olduğu ve tapu kütüğüne tescil edilmemiş olması taşınmazın hukuken ... olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve kesinleşen ... kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kayıtları yasal değerini yitireceğinden] sadece ... kadastro harita ve tutanaklarını uygulayıp, o yerin ... sayılan yerlerden olup olmadığını tesbit ederek, o yer kesinleşen ... sınırları içindeyse, makiye ayrılan yer bile olsa, o yere herhangi bir şekilde el atan kişiyi mahkum etmekte olduğu, HGK"nın 1998/903 sayılı kararında açıklandığı gibi ... sınırlaması kesinleşen yerlerde bir yerin ... sayılan yer olup olmadığının sınırlama harita ve tutanaklarının uygulanması sonucu belirleneceği, makiye ayrılmakla o yerin ... kadastro sınırları dışına çıkartılmış kabul edilmeyeceği, bu güne kadar ceza mahkemelerinin ve Yargıtayın uygulamasının bu şekilde olduğu, 5653 sayılı Kanunun, 08.09.1956 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı ... Kanununun 117. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, 5653 sayılı Kanunun 1/e maddesine paralel nitelikte hüküm getiren, 6831 sayılı Kanunun 1/j maddesi uyarınca, ... Genel Müdürlüğünün 24.12.1959 ve şb 2.2802-1 sayılı teklifi ve Bakanlık makamının 24.12.1965 günlü oluru ile yürürlüğe giren Funda ve Makilik Sahaların Tespitine Ait Talimatnameyle, 17.08.1950 tarih ve 2.Şb 9857-203 sayılı tamimle yayınlanan Maki Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırdığı, buna rağmen Maki Yönetmeliği dayanak gösterilerek 24.12.1965 tarihine kadar ve yine bu tarihten sonra da Maki Talimatnamesi dayanak gösterilerek makiye ayırma çalışmalarının yapıldığı, 3116 sayılı yasanın 7. maddesi ... kadastro komisyonlarının yaptıkları ... kadastro işlemlerinin, 6831 sayılı yasanın 11. maddesinde ... kadastrosu ve ... rejimi dışına çıkarma (2/B) işlemleri sonuçlarının ilan edileceğini ve itiraz süresi içinde itiraz edilmez ve dava açılmaz ise işlemlerin kesinleşeceğini bildiriliği, yasalar ile bu konuda çıkartılan yönetmeliklerde de ilan süresi ile nerede? Ne kadar ? süre ile yapılacağı, ilandan sonra kimler tarafından nasıl itiraz edileceği, itirazın nasıl inceleneceği, davanın kimler tarafından hangi mahkemeye açılacağı konularının ayrıntılarıyla düzenlendiği, 2613, 5602, 766 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunları ve bu yasalar gereği çıkartılan yönetmeliklerde de, bu konularda açıklayıcı ve emredici, hükümler bulunduğu halde, Gerek 08.09.1956 tarihinden önce ve gerekse bu tarihten sonra yapılan makiye ayırma çalışmalarının hiçbiri ilân edilmemiş olduğu gibi yasa, yönetmelik ve talimatnamede, yapılan çalışmanın yerindeliğinin, hangi makam tarafından incelenip denetleneceği ve onanacağı konularında da hiçbir hüküm bulunmadığından, makiye ayırma çalışmalarının ... Yönetiminin bir iç işi olduğu, ... rejimi ya da ... sınırı dışına çıkarma işlemi olmadığı, yapılan işlemin her zaman iptal edilebileceği, ya da yeniden yapılacak bir ... kadastro çalışmasında makiye ayrılan yerlerin ... kadastro sınırı içine alınabileceği, makiye ayrılmakla birlikte o taşınmazın hukuken ... olmaya ve kesinleşen ... kadastro sınırı içinde kalmaya devam ettiği, çünkü, "... niteliğini kaybetme nedeniyle ... rejimi dışına çıkarma" kavramının 1961 Anayasasının 131. maddesinin, 1970 yılında 1255 sayılı Kanunla değiştirilmesinden sonra hukukumuzda yer aldığı ve Anayasanın bu maddesinin değiştirilmesinden sonra 6831 sayılı Kanunun 2. maddesi değiştirilerek “bilim ve fen bakımından ... niteliğini yitirme” nedeniyle ... rejimi dışına çıkartma işleminin ... kadastro komisyonları tarafından yapılmaya başlanıldığı ve kesinleşen ... sınırları içinde iken makiye ayrılan yerlerin
    kesinleşen ... kadastro sınırları içinde kalmaya devam ettiği kabul edilerek somut olayda olduğu gibi 2. madde uygulamasıyla ... rejimi dışına çıkartıldığı, makiye ayırma işlemlerine değer verilmediği, 20. Hukuk Dairesinin Y.K.D. Aralık 2001 sayısında yayınlanan 10/05/2001 gün ve 2001/3179-3713 sayılı kararını direnme yoluyla inceleyen ve 20. Hukuk Dairesinin kararında belirtilen ilkeleri aynen ve oybirliği ile benimseyen, Hukuk Genel Kurulunun 03/07/2002 gün ve 2002/20- 558- 588 sayılı kararı ve 20. Hukuk Dairesinin bir çok kararları ile 1. Hukuk Dairesinin 27/06/2000 gün 6766/8652 ve 02/04/2001 gün ve 2670/3847 ve 14/05/2001 gün ve 5062/5949 sayılı kararlarında makiye ayırma çalışmalarının idare tarafından her zaman iptal edilebileceği ve makiye ayrılan yerin halen ... sınırı içinde kalmaya devam ettiğinin kabul edildiği, ... Yönetimi de, Maki Yönetmeliği ve Maki Talimatnamesindeki hükümleri bu şekilde anlayıp yorumlayarak, uygulamalarını da buna göre yürüttüğü, yerleşik Yargıtay kararlarıyla yönetimin bu uygulamalarının doğru bulunduğu,
    6831 sayılı Kanunun değişik 2 ve 2/B madde uygulaması sonucu nitelik kaybı nedeniyle ... adına ... sınırları dışına çıkarılan taşınmazların, 3402 sayılı Kanunun 18. maddesi ve yine yasalar gereği Hazineye kalan yerler olması karşısında ve 6292 sayılı Kanunun 3/1-b madde hükmü uyarınca Maliye Bakanlığının tasarrufuna geçeceğinden zilyetlikle kazanılma olanağı bulunmadığı gibi 27.01.2009 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5831 sayılı Kanunun 5. maddesiyle, 6831 sayılı Kanuna eklenen Ek 10. maddesi uyarınca ... Kanununun; 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi, 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı Kanunla değişik, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi uygulamaları ... sınırları dışına çıkarılan yerler, çıkarma işleminin kesinleştiği tarihten itibaren kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemeyeceğine, bir an için makiye ayırma işlemine değer verilse dahi, makiye ayırma işleminden arazi kadastrosunda tapulama dışı bırakıldığı 1963 yılına ve bu tarihten 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasıyla ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığı tarihe kadar hiçbir zaman 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi