11. Ceza Dairesi 2016/5147 E. , 2018/11005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanıklar hakkında defter, belge ibraz etmeme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçudan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaaya uygun olarak 19/12/2012 tarihli iddianame ile sanıklar hakkında, “sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeksizin, kararın gerekçesinde, sanıkların fiilinin “sahte fatura düzenlemek” suçunu oluşturduğunun kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında "sahte fatura kullanmak" suçundan hüküm kurularak çelişkiye düşülmesi ,
b-Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza yönünden kazanılmış hakların saklı tutulmasına,
3-Sanıklar hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların 2010 takvim yılında sahte fatura düzenledikleri iddia ve kabul edilen kamu davasında, dosya arasında mevcut 23/03/2011 tarih 2011-1131/5 nolu vergi tekniği raporundaki tespitlerin tamamının 2009 takvim yılına ait olduğu, sanıklar tarafından 2010 takvim yılında fatura düzenlendiğine dair dosya kapsamında delil bulunmadığı gözetilmeden sanıkların atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.