Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8132 Esas 2019/6960 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8132
Karar No: 2019/6960
Karar Tarihi: 30.05.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8132 Esas 2019/6960 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık taksirle yaralama suçundan mahkum edildi. Ancak, katılanın yaralanmasının organların birinin işlevinde sürekli zayıflama niteliğinde olduğunun belirtilmesi üzerine, hüküm tarihi itibariyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildi. Ancak, mahkeme uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devam ettiği için, hüküm kanuna aykırı olarak bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK’nın 89/1, 89/2-a-b, 52/2-4, 53/6 ve kovuşturma aşamasında uzlaşma işlemlerinin tamamlanması gerektiği CMK'nın 253/1 ve 254. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2017/8132 E.  ,  2019/6960 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-a-b, 52/2-4, 53/6. maddeleri
    uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    23.01.2014 tarihli Eskişehir Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen raporda; katılanın yaralanmasına ilişkin olarak duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli olarak zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığının tespiti için, olay tarihinden 18 ay sonra katılanın şubeye müracaatı halinde yeniden değerlendirileceği yazılmış olup; olaydan 18 ay sonra 14.04.2015 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığı doktorları tarafından düzenlenen raporda “ katılanın mevcut yaralanmasının sağ alt ekstremite için organlarından birinin işlevinde sürekli zayıflama niteliğinde” olduğunun belirtilmesi karşısında tebliğnamede bu hususta bozma öneren (2) numaralı görüş ile hüküm tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı yasa ile değişik 231/5. maddesinin yürürlükte olduğu ve mahkemece gerekçeleri tartışılmak suretiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma öneren (1) numaralı görüşlere iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın cezanın fazla olduğuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına, katılan vekilinin ise cezanın az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1. maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak TCK 89. maddedeki bütün hallerin şikayete tabi olsun veya olmasın CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında usulüne uygun uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK"nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, uzlaşma işlemleri tamamlanmadan yargılamaya devamla, yazılı şekilde hüküm kurulması;
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.