20. Hukuk Dairesi 2015/12168 E. , 2017/1519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı mahkemeye verdiği dava dilekçesinde; ... ilçesi ... beldesi hudutları içerisinde ... mevkiinde kain, tarafları Doğusu ..., Batısı ..., Kuzeyi ... ve Güneyi ... olan taşınmaz ile Doğusu ..., Batısı ... köyü arazisi, Kuzeyi kendi tarlası, Güneyi ... tarlası olan taşınmazları 40 yıldan fazla zamandır aralıksız olarak kuru tarım ziraatinde kullandığını, ancak dava konusu taşınmazların her nasılsa ... ada ... nolu parsel içinde bırakılarak orman sahası olarak sınırlandırıldığını, bu nedenle yanlış yapılan tespitin iptaline ve dava konusu ettiği taşınmazların adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; mahallinde keşif kararı alınmış ancak davacı müteaddit defalar kendisine verilen kesin süreler içinde keşif masrafını yatırmadığından keşif icra edilememiştir. HMK"nın 190. maddesine göre ispat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Dolayısıyla somut olayda ispat yükü davacıdadır. Davacı keşif masrafını yatırmayarak ıspat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden sübut bulmayan davanın reddi karar verilmiştir.
Mahkemenin 18/09/2012 tarih 2009/61 E. - 2012/91 K. sayılı ilamı davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/03/2013 tarih, 2012/15313 E. - 2013/3256 K. sayılı ilamı ile "Kanun ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önel ve kesin önele dayanılarak, keşif giderlerinin yasal sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir" denilerek bozulmuştur.
Mahkeme bunun üzerine bozma ilamına uyulmasına karar vererek yaptığı yargılama sonucunda; davacının orman sayılmayan alanlarda tarım yaptığı, 40 yılı aşkın zilyetliğinin söz konusu olduğu, orman sayılmayan bu yerler bakımından davasında haklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek, ... ili ... ilçesi ... mah. ... ada ... nolu parsel içerisinde bulunan 24/02/2015 havale tarihli orman bilirkişi raporu ekli krokisinde (B), (C), (D) harfleri ile gösterilen yerlerin ayrı bir parsel numarası verilerek davacı adına kayıt ve tesciline karar vermiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescili davasıdır.
Kural olarak; tapu iptali ve tescil davaları, tapuda malik olarak görünenlere karşı açılır. Ancak, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilen taşınmazların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanma hakkı Orman Yönetimine aittir. Bu tür davalarda Hazine ve Orman Yönetimi zorunlu dava arkadaşıdırlar. Buna karşın,davada sadece Orman Yönetimi hasım gösterilmiş, Hazineye husumet yöneltilmemiştir.
Taraf teşkili dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözönünde bulundurulması gerektiğinden, Hazine usulüne uygun şekilde davaya dahil edilerek ve delilleri sorularak, taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu itibarla, Hazine usulünce davaya ve duruşmalara dahil edilmeden, davanın eksik taraf ile sonuçlandırılması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.