Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ..."ye yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu ve sanıklar ... ve ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından verilen beraat hükümleri yönünden bu suçların mağduru olmayan ve doğrudan zarar görmeyen katılan ..."nin temyize hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından ve 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, katılan ..."nin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören suçlarda TCK"nın 58/3. maddesi uyarınca, hapis cezasına hükmolunduktan sonra bu cezanın adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlara çevrilebileceği gözetilmeyerek, aynı Kanunun 50/2. maddesine aykırı davranılmış ve sanığın hakaret eylemini her iki mağdura yönelik gerçekleştirdiği kabul edilmesine rağmen, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ancak hapis cezalarında uygulanabileceği gözetilmeden, hükmolunan adli para cezası nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."nin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen karardan tebliğnameye uygun olarak, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair kısımların çıkarılmak suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.