Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3338 Esas 2018/139 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3338
Karar No: 2018/139
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3338 Esas 2018/139 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karara göre, sanık suçun sübutu açısından belirleyici olan ByLock kullanıcısı olması sebebiyle mahkum edilmiştir. Ancak, mahkeme dosyada bulunan belgelerin duruşmada okunup tartışılmadığından ve başka bir dosyada bulunan itirafçının dinlenilmemesinden dolayı hüküm bozulmuştur. Bu sebeple, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Mahkeme kararı TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddelerine göre verilmiştir.
TCK'nın 314/2 Maddesi: Silahlı terör örgütüne üye olma
TCK'nın 62/1 Maddesi: Nitelikli hırsızlık
TCK'nın 53/1 Maddesi: Nitelikli dolandırıcılık
TCK'nın 58/9 Maddesi: Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması
TCK'nın 63 Maddesi: Sahtecilik
3713 sayılı Kanunun 5/1 Maddesi: Terör örgütü propagandası yapmak
16. Ceza Dairesi         2017/3338 E.  ,  2018/139 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç                          : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm                    : TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, hükümden sonra gelen ve mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi gereğince okunup tartışıldıktan sonra hükme esas alınması halinde, örgüte üye olma suçunun belirleyici delili olması ve anılan belgelerin içeriği ile sanığın konum ve kişisel özelliği itibariyle cezanın alt sınırdan makul oranda uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği değerlendirilerek yapılan incelemede;
    1-Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin suçun sübutu açısından belirleyici olması karşısında, Dairemizin 2015/3 Esas 2017/3 Karar sayılı ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararı ve 2017/1800 esas ve 2017/4837 karar sayılı dosyaları ile ByLock iletişim sistemine ilişkin açıklamalar ışığında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı gözetilerek; sanığın ByLock haberleşme sistemini kullandığını ortaya koyan Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 09.08.2017 tarihli yazısı ile gönderilen Bylock tesbit ve değerlendirme tutanağı ve sanığın örgütsel bağ ve konumunu gösteren EGM KOM Daire Başkanlığının 19.10.2017 tarihli veri inceleme raporunun hükümden sonra gelmesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 217. maddesi gereğince duruşmada okunup tartışılmadığından hükme esas alınamayacağı nazara alındığında, anılan belgelerin duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Dosya içerisinde beyanı bulunan başka dosyada itirafçı-şüpheli konumunda bulunan ...’ın çağrılıp tanık sıfatıyla dinlenilmesi ve ayrıca ilgili dosyasındaki aşama beyanlarının celbedilip tüm delillerin birlikte değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.