13. Ceza Dairesi 2019/8430 E. , 2020/731 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik ve sanık ... hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanlara ait küçükbaş hayvanların, açık alanda otlar iken çalınması şeklindeki eylemlerin, açık yerde bulunan hayvan hırsızlığı kapsamında olduğu ve TCK"nın 142/2-g maddesi kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında aynı Kanunun 141/1 maddesi ile uygulama yapılmış olması,
2-Sanıkların kovuşturma aşamasında katılanların zararını tamamen gidermeleri nedeniyle cezalarından 1/2 oranında indirim yapılırken, uygulanan kanun maddesinin TCK’nın 168/2 maddesi yerine aynı kanunun 168/1 maddesi olarak yazılması,
3-Kabule göre de; hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarları yönünden kazanılmış haklarının korunmasına,
II-Sanık ... hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ...’nun tüm aşamalardaki savunmalarında; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, tanık ..."in beyanında, olay günü keçilerin yanında gördüğü aracın yanında sanık ..."yi gördüğünü kesin ve net bir şekilde teşhis ettiği, başka kimse olmadığını belirttiği ve sanık ...’nun isnat olunan suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden arındırılmış, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanık ...’nun beraatine karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında katılanlar ... ve ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılanlara ait küçükbaş hayvanların, açık alanda otlar iken çalınması şeklindeki eylemlerin, açık yerde bulunan hayvan hırsızlığı kapsamında olduğu ve TCK"nın 142/2-g maddesi kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında aynı Kanunun 141/1 maddesi ile uygulama yapılmış olması,
2-Sanıkların yakalandıklarında, katılanlara ait küçükbaş hayvanların bulunduğu yeri gösterip katılanlara iadesini sağladıkları gözetilmeden; sanıklar hakkında koşulları oluştuğu halde TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanmaması,
3-Kabule göre de; hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarları yönünden kazanılmış hakkının korunmasına,
IV-Sanıklar ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılana ait küçükbaş hayvanların, açık alanda otlar iken çalınması şeklindeki eylemin, açık yerde bulunan hayvan hırsızlığı kapsamında olduğu ve TCK"nın 142/2-g maddesi kapsamında kaldığının anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında aynı Kanunun 141/1 maddesi ile uygulama yapılmış olması,
2-Kabule göre de; hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarları yönünden kazanılmış hakkının korunmasına,
IV-Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Olay yeri krokisinde suça konu hayvanların müştekinin evine 20 metre uzaklıktaki ahırda bulunduğunun belirtilmesine karşın; hayvanların çalınmasına teşebbüs edildiği ahırın, ev olarak kullanılan binanın müştemilatı içerisinde yer alıp almadığının tespit edilmediği gibi bu hususun yargılama aşamasında da açıklığa kavuşturulmamış olması karşısında; öncelikle bu ahırın, ev olarak kullanılan binanın müştemilatı içerisinde yer alıp almadığı araştırılıp gerekirse mahallinde keşif yapılarak olay yerinin tespiti ile, sonucuna göre evin müştemilatı ise sanıklar hakkında TCK"nın 142/1-b ve 116/1; evin müştemilatı değilse 142/2-g maddelerinin uygulanması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 14.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.