Resmi belgede sahtecilik - banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8779 Esas 2019/3356 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat


Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın Özel Nobel Tıp Merkezi Tic.Ltd.Şti isimli şirketin gayri resmi sahibi olduğu, şirket adına çek keşide etme yetkisi bulunmamasına rağmen katılandan aldığı eşyalar karşılığında suça konu 30/11/2008 keşide tarihli 35.000 TL bedelli, 31/12/2008 keşide tarihli 35.000 TL bedelli ve 31/01/2009 keşide tarihli 37.800 TL bedelli çekleri verdiği, 6945093 numaralı çekin bankaya ibrazında çek üzerinde bulunan imzaların şirket yetkililerinin imzalarına benzemediğinden bahisle herhangi bir işlem yapılmadan katılana teslim edildiği, suça konu çeklerin karşılıklarının bulunmadığı gibi düzeltme hakkının da kullanılmadığı, bu şekilde sanığın yetkilisi olmadığı halde yetkiliymiş gibi teslim alınan mal karşılığında birden fazla çek keşide edip katılana vermek suretiyle üzerine atılı suçları işlediği iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve dosya kapsamından; katılan vekilinin 03.06.2009 tarihli şikayet dilekçesinde; sanığın katılan şirketten mobilya satın aldığını, 29.08.2008 tarihinde eşyalar teslim edildikten sonra, sanığın parasını ödemediğini, müteaddit görüşmeler neticesinde katılanın alacağına karşılık çek vermeyi önererek suça konu çekleri düzenleyerek teslim ettiğine ilişkin beyanı karşısında; suça konu çeklerin önceden doğan borca karşılık katılana verildiği, bu kapsamda Y.C.G.K"nun 03/03/1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı; sahtecilik suçu yönünden ise sanığın suç kastı ile hareket ettiğine dair savunmasının aksine mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla; atılı suçlardan sanığın beraatine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçesi gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.