11. Hukuk Dairesi 2017/1204 E. , 2018/7317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...(...) .FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ...(...) .Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/11/2016 tarih ve 2014/175-2016/232 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tanınmış “...” markalarının ve bu markaların kullanıldığı özgün ambalaj dizaynlarının sahibi olduğunu, davalının poşet çay ürünlerini “...” markası altında satışa sunduğunu, ancak çayların satışa sunulduğu ambalajlardan “... , ... ... , ... ... ... , ... ... ” ürün ambalajlarının müvekkiline ait ambalaj kompozisyonuna ayniyet derecesinde benzediğini ve müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, davalı kullanımının müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, davalının tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulması ve tecavüz sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması, bu doğrultuda davalının tecavüz teşkil eden dava konusu ambalajlarının satışa arzının yasaklanması, toplatılması ve ürün ambalajlarının imhasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazı ile birlikte, davacının renk ve şekiller üzerinde tekeli olamayacağını, davacı tarafın ürün ambalajları ile müvekkili ürün ambalajları arasında hiçbir benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma kararı, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının ... esas unsurlu 2009/52252 sayılı ... + Şekil markası ile bu markanın kullanıldığı ürün ambalajı kullanımına, yine davacının 2010/02852 sayılı ... + şekil markası ile bu markanın kullanıldığı ürün ambalajına davalı yanın bu iki marka ve ürün ambalajları ile iltibas oluşturur şekilde ... ve ... ibarelerini kullandıkları ürün ambalajları yoluyla davacı markasına tecavüzde ve haksız rekabette bulunduklarının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, tecavüz ve haksız rekabetin men ve refine, davalı yanın bu iki üründe kullandığı davacı markasını taşıyan ürün ambalajları ile iltibas oluşturan ambalajların kullanmasının ve satışa sunmasının yasaklanmasına, var ise bu ürünlerin toplatılarak imhasına, yukarıda açıklandığı üzere, davadaki diğer taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı tarafça, 2009/32468 sayılı başvuruya konu yapılan “... +şekil” markasına davacının itirazı üzerine ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin kesinleşen 03.02.2015 tarih ve 2014/500 E. - 2015/45 K. sayılı kararı ile itiraza konu marka ile davacı markalarının benzer olmadığına hükmedilmiştir. Anılan mahkeme kararında incelenen itiraza mesnet markalardan davacıya ait 2009/55252 tescil numaralı markada mevcut ambalaj şeklinin de işbu davada tecavüze uğradığı iddia edilen marka bakımından değerlendirmede dikkate alınması gereklidir.
Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda benzerlik yönünden davacıya ait “... +şekil” ibareli marka ile davalıya ait “... +şekil” ibareli tescilsiz kullanım karşılaştırılması yapılırken davalının 2013/58286 tescil numaralı markasının bu karşılaştırmaya dahil edilmesi ve davalı yanın bu yöne ilişkin itirazlarının nazara alınmaksızın hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Öte yandan, dava dilekçesinde, davacının 2010/02852 tescil numaralı “ ...+şekil” markasına davalının “... +şekil” ambalajıyla tecavüzde bulunduğu iddiası ile ilgili olarak mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, davalının kullanımı olarak dava dilekçesinde ileri sürülen görselden farklı olarak, davalıya ait 2011/102759 tescil numaralı ambalajın esas alınması da doğru olmamış, kararın bu yönden de davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
4- Dava dilekçesinde, davacı tarafça piyasaya sunulan tescilsiz “... +şekil” ibareli ürün ambalajı, davalı tarafça “... + şekil” adı altındaki ürün ambalajına benzetilmek suretiyle, ambalaj tasarımı bakımından haksız rekabete yol açıldığı iddia edildiği halde, mahkemece, davacının anılan tescilsiz ambalaj tasarımı dikkate alınmaksızın davacıya ait 208117 tescil numaralı ve dava konusundan farklı bir marka ile karşılaştırılması sonucu tecavüz bulunmadığına dair bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no"lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz istemlerinin reddine, 2 ve 3 no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı lehine BOZULMASINA, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle de davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.