16. Hukuk Dairesi 2018/4027 E. , 2018/5249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:KADASTRO MAHKEMESİ
DAVATÜRÜ: KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 34, 35, 62, 86, 105, 105 ada 3 ve 118 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 2.824.92, 10.870.41, 2.531.78, 2.010.29, 4.412.654.30, 9.362.02 ve 42.276.33 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan; 101 ada 86, 105 ada 3 ve 118 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki, tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden oldukları gerekçesiyle; 101 ada 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına tespit edilmiş, 101 ada 62 ve 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazlar ise harman yeri ve mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ..., tapu kaydı, vergi kaydı, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanarak çekişmeli taşınmazların her biri hakkında ayrı ayrı dava açmıştır. Asli müdahiller ... ve ..., aynı gerekçelere dayanarak 101 ada 105 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davaya; asli müdahil ... ise aynı gerekçelere ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 101 ada 34, 35, 62 ve 105 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davaya katılmışlardır. Mahkemece dosyaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda asli müdahil ...’nin davasının kısmen kabulüne, dava konusu 101 ada 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile muris ... mirasçıları adına tapuya tesciline, 101 ada 62 parsel sayılı taşınmazın harman yeri, 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın ise mera vasfıyla tescil harici bırakılmasına, diğer taşınmazların ise tespit gibi davalı Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ..., asli müdahiller ... ve ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve bir kısım müdahiller vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 101 ada 86, 105 ada 3 ve 118 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 101 ada 62 ve 105 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; dosya içeriğine, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve bir kısım müdahiller vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/B maddesi uyarınca "mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler." Somut olayda, dava konusu 101 ada 62 parsel sayılı taşınmazın harman yeri, 101 ada 105 parsel sayılı taşınmazın ise mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydına karar verilmesi gerekirken harman yeri ve mera vasfıyla tescil harici bırakılmalarına şeklinde hüküm kurulması isabetsiz ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 3. ve 4. paragraflarının son bölümlerinde yeralan “tescil harici bırakılmasına” sözcüklerinin hükümden çıkarılarak yerlerine "sınırlandırılarak özel siciline kaydına" sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA,
3- Dava konusu 101 ada 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; Mahkemece, davalı Hazinenin dayandığı kadastro tespitine esas tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı ve çekişmeli taşınmazlar üzerinde ... mirasçıları lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davalı Hazinenin dayandığı tapu kaydı 1945 yılında yapılan bağış işlemi sonucunda oluşmuş olup, komisyon kararıyla taşınmazlar tapuya tescil edilmiş ve krokiye bağlanmıştır. Ne var ki tapu kaydı yöntemine uygun şekilde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi hükmü uyarınca yerine uygulanmamış ve haritasına göre kapsamı belirlenmemiştir. Kural olarak kayıtların haritaya dayanmaları halinde kapsamlarının haritasına göre belirlenmesi zorunludur. Yine, mahkemece tespite aykırı sonuca ulaşılmasına rağmen tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesine çalışılmamış, tarafların dayandıkları kayıtların çekişmeli taşınmazları kapsamadıkları kabul edilmesine ve taşınmazların sınırında mera parselleri bulunmasına rağmen yöntemince mera araştırması yapılmamış, bir taşınmazın geçmişteki niteliğini, kullanım şekli ve süresini ve varsa imar-ihyanın tamamlanma tarihini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, sınırında mera bulunan bu taşınmazların önceki ve şimdiki nitelikleri, önceden mera ve harman yeri vasfında olup olmadıkları, mera yada harman yeri vasfında değillerse taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi hususlarında tanık ve yerel bilirkişilerden maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmamış, sınırdaki mera parseliyle çekişmeli taşınmazlar arasında yapay yada doğal ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmamış, üç kişilik ziraat mühendisi kurulu yerine tek ziraat mühendisinin hüküm kurmaya elverişli olmayan raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmazların kadastro tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ile 1 fen, 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve 3 ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte davalı Hazinenin dayandığı kadastro tespitine esas tapu kaydının krokisi zemine uygulanarak kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi uyarınca öncelikle haritasına göre, haritanın uygulanabilir olmaması halinde ise tapu kaydının sınırları ayrı ayrı okunarak yerel bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmek suretiyle belirlenmeli; bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkânı sağlanmalı, sınırlar komşu parsel tutanak ve varsa dayanağı kayıt ve belgelerle denetlenmeli, bu şekilde tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve kapsamının neresi olduğu kesin olarak tespit edilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı kroki düzenlettirilmelidir.Dayanılan tapu kaydının kısmen veya tamamen çekişmeli taşınmazları kapsamaması halinde sınırda mera parseli bulunması da dikkate alınarak yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, öncesinin mera olup olmadıkları, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazların sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde ise tüm tespit bilirkişileri dinlenerek çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, taşınmazın görüntüsü ve mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazları komşu parsellerle birlikte ele alan, taşınmazların önceki ve mevcut niteliklerini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldıklarını, mera ile aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliklerini, sınırlarını ve taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini, komşu mera parselleriyle arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazların memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumları gösterilmeli; fen bilirkişisine keşfi takibe imkan veren ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.