15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/9302 Karar No: 2019/3352 Karar Tarihi: 03.04.2019
Hizmet nedeniyle güveniu kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/9302 Esas 2019/3352 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2017/9302 E. , 2019/3352 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveniu kötüye kullanma HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 155/2, 62, 52, 51.maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "12/03/2009" olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın, katılan şirket ile 27/09/2007 tarihinde finansal kiralama sözleşmesi imzalayarak bir adet New Holland Trakmak marka traktörü, bir adet Alpen marka pulluğu, bir adet Tarımöz marka ekin mibzeri, bir adet Alpler marka kazan patlatma makinesini kiraladığı, sözleşme gereği ödenmesi gereken kira borçları vadesinde ödenmeyince kendisine 16/12/2008 tarihli ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin 09/01/2009 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, buna göre, birikmiş tüm borçların temerrüt faiziyle birlikte ödenmesi ve kiralanan malın belirtilen süre içinde şikayetçi şirkete teslim etmesi istendiği, ancak sanığın sürenin sonunda ihtarnameye konu borçlarını ödemediği gibi finansal kiralamaya konu makineleri de iade etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; Mülga 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunundaki, sözleşmeden doğan davaların ticari dava niteliğinde bulunduğu yönündeki 31. madde hükmüne benzer bir düzenlemenin inceleme tarihinde yürürlükte bulunan 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nda yer almaması ve finansal kiralama sözleşmesinin tarafı konumunda bulunan sanığın kira konusu traktörü bir işletmenin faaliyetleri çerçevesinde kiralamamış olduğunun anlaşılması karşısında; eylemin 6763 sayılı Kanun ile uzlaşma kapsamına alınan 5237 sayılı TCK’nın 155/1. maddesinde düzenlenen “basit güveni kötüye kullanma suçunu” oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; sanığa atılı TCK"nın 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının şikayete tabi suçlardan olduğu ve TCK.nun 73/1. maddesinde öngörüldüğü üzere altı aylık şikayet süresinin - zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla -şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlayacağı yönündeki düzenleme dikkate alındığında; katılan şirketin ihtarnamenin sanığa tebliğ edildiği 09/01/2009 tarihinden sonra sanığa tanınan 60 ve 3 günlük sürelerin bitim tarihi olan 12/03/2009 tarihinde durumu öğrendiği, bu tarihten itibaren şikayetçinin 6 aylık yasal şikayet süresi geçmesinden sonra 17/09/2009 tarihinde şikayette bulunması karşısında; şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam etmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.