22. Hukuk Dairesi 2017/13001 E. , 2018/11792 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Tah. A.Ş.’ye ait iş yerinde 01.05.1996 – 31.08.2014 tarihleri arasında askere gittiği tarih olan 30.11.1997 - 25.06.1999 dönem kesintisiz olarak çalıştığını, müvekkilinin askere gitmeden önceki dönemde de kendisine kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını, müvekkilinin davalı iş yerinde çalışmakta iken son net ücretinin 1.512,00 TL olduğunu, 31.08.2014 tarihinde davalı işverenin müvekkilinin işine sebepsiz olarak son verdiğini ayrıca müvekkilinin son 5 yıl içerisinde kullanmadığı yıllık izinlerinin mevcut olduğunu, yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, ödenmeyen yıllık izin ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatını davalı işverenden talep etmesine rağmen ödenmediğini ve müvekkilinin sigortasının diğer davalı şirket olan ...Med. Gıda Sağ. Hiz. Taah. Yat. Tic. Ltd. Şti. üzerinden de gösterildiğini, müvekkili tarafından bu durum sorulduğunda bu şirkete devredildiğinin söylendiğini, iki şirket arasında organik bağ olduğunu iddia ederek kıdem ihbar tazminatı ve yıllık izin alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalıların cevaplarının özeti:
Davalılar, dava konusu alacaklardan sorumlu tutulamayacaklarını, davacıya aylık ücret ve eklerinin tamamının düzenli olarak ödendiğini, çalışma süresi göz önünde bulundurulduğunda davacının kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davacının şirketlerden birinden sigorta çıkışının verilmesi ve tekrar yeni bir şirketten girişinin yapılması esnasında şirketler arasında iş yeri devrinin bulunduğu gerekçesiyle alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı .... tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı Kanun"un üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
Değinilen Kanun"un 120. maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut her hangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
İşyeri devri fesih niteliğinde olmadığından, devir sebebiyle feshe bağlı hakların istenmesi mümkün olmaz. Aynı şekilde işyeri devri kural olarak işçiye haklı fesih imkânı vermez.
İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Kanun"un 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
Somut olayda, davacı 01.05.1996-31.08.2014 tarihleri arasında iaşe memur olarak çalışmış olup Mahkemece 01.05.1996 tarihinden 31.08.2014 tarihine kadar kamu kurum ve kuruluşlarından iş alan davalı taşeron şirketlerde çalıştığı, şirketlerin değişmesine rağmen davacının aynı şekilde çalışmaya devam ettiği, aynı yerden ihale ile iş alan alt işverenler arasında öncelik sonralık ilişkisine göre bir iş yeri devri söz konusu olduğu, davalı taşeron şirketler bünyesinde iş yeri devri hükümleriyle çalıştığı kabulü ile tüm dönemlerden davalılar müteselsil ve müştereken sorumlu tutularak hüküm kurulmuştur. Ancak hizmet döküm cetveli ve işe giriş bildirgelerine göre davacının 31.05.2014 tarihinde ... Taah. Aş’den ayrılıp 01.06.2014 tarihinde... Medikal Sağlık Hiz Taah. Yat. Tic. Ltd. Şti.’de çalışmaya başladığı 31.08.2014 tarihinde de söz konusu şirketten ayrılışının yapıldığı görülmektedir. O halde son çalışılan altişveren ... Taah. AŞ. değildir. Bu doğrultuda davalı ... Taah. AŞ.’nin ihbar tazminatı ve yıllık izin alacaklarından sorumlu tutulması mümkün olmadığı gibi, kıdem tazminatı açısından işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanan alacağın ancak kendi dönemi ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı olarak sorumlu olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.