3. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1034 Karar No: 2018/7955 Karar Tarihi: 05.09.2018
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/1034 Esas 2018/7955 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2018/1034 E. , 2018/7955 K.
"İçtihat Metni"
...... Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı kooperatif tarafından, davalı ... şirketinin, düzenlediği faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak bedeli adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek bu bedellerin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık; kayıp kaçak bedelinin istirdatı talebine ilişkin olup, davalı aleyhine açılan davada tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 3/l maddesinde tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73. maddesinde ise bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
./..
-2-
Somut olayda davacı kooperatif aboneliğinin, "ticarethane-büro-yazıhane" aboneliği olduğu anlaşıldığından, davacının 6502 sayılı Yasa kapsamındaki tüketici tanımına uymadığı ve tüketici olmadığı açıktır. O halde, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Hal böyle iken mahkemece; davaya, genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken tüketici mahkemesi sıfatıyla işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazları bu aşamada inceleme konusu yapılmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan davacının temyiz talebinin kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.