13. Hukuk Dairesi 2018/1560 E. , 2019/2137 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ..."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı tarafından açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/193 Esas 2012/40 Karar sayılı kabul karanına dayanak olan miras payı devir temlik ve hisse senedi başlıklı belgenin sahteliğinin Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 2004/10594 esas 2005/2259 kararı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2000/678 esas 2012/490 kararı, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/182 esas 2013/165 kararı, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/82 esas 2012/610 kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 2013/18981 esas 2014/4469 kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi"nin 2013/20287 esas 2014/4470 kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/20947 esas 2014/4471 karar sayılı ilamları ile tespit edildiği, kararların kesinleştiğini, davaya konu 28.07.1995 tanzim tarihli belgenin sahteliğine dair ve hile ile karşı tarafın (davacının) eline geçtiğine dair kesinleşmiş mahkeme kararı ve yargıtay ilamı olmasına rağmen, ayrı ayrı mahkemelerde tapu iptali tescil olmadığı taktirde terditli alacak davaları açılarak kötüniyetli olarak yargı makamlarına farklı kararlar verdirildiğini, mahkeme hakiminin mahalle baskısı altında kalarak, başka bir hakimin baskı ve etkisi ile hileli biçimde davalının aleyhine karar verdiğini, karar veren hakimlerin fetöcü olmasının yeni delil kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/193 Esas 2012/40 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Yargılamanın iadesi talebinin HMK 379/1-a maddesi gereğince kanuni süre içerisinde yapılmamış olması nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davalı tarafından açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/193 Esas sayılı dosyası ile karara bağlanan davada tarafların, ... mıntıkasında kain 927, 939, 943, 950, 969,978,991 ve 994 parsellerde hissedar olduklarını, davalının parsellerdeki hisselerini 250 bin USD bedelle kendisine sattığını, ancak tapudaki devir işlemlerinde ferağ vermediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payların haricen satışı nedeniyle tapu kaydının iptalini ve bu payların adına tescilini ve olmadığı takdirde ... olduğu 250 bin USD nin satış tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacının alacak talebinin kabulü ile, 250.000 ABD Dolarının dava tarihinden itibaren devlet bankalarının ABD doları ile açılmış 1 yıllık vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizce 29.01.2014 tarih 2013/5561 esas, 2014/2309 Karar sayılı ilamı ile onanmış ve karar davacı tarafın karar düzeltme talebinin reddi ile 15.09.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı tarafından yapılan şikayet üzerine yapılan yargılamada verilen kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 08.03.2005 tarih 2004/10594 Esas 2005/2259 Karar sayılı bozma ilamı ve aynı belgeye dayanılarak açılan davalarda verilen kararların temyiz incelemesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2014/18511 esas, 2013/18981 esas,2013/20947 esas, sayılı kararlarında miras payı devri temlik ve hisse satış senedi" başlıklı yazılı belgenin açığa imzalı kağıdı anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ve söz konusu belgenin davacı tarafından boş olarak imzalanmak suretiyle resmi işlemlerde kullanılmak üzere dava dışı annesine verildiği, annesinin ölmesi üzerine belgenin ele geçirilerek davacının rızası hilafına doldurulmak suretiyle işleme konulduğu kabul edilmiştir.
Dava, 6100 sayılı HMK"nın 374. maddesi (HUMK.nun 445.) kapsamında yargılamanın iadesi (yenilenmesi) istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 374. maddesi uyarınca yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir. Bu hüküm ortaya koymaktadır ki, kesin verilen veya kesinleşmiş olan kararlar hakkında sayılan sebeplerle yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
Yargılamanın iadesi, bazı ağır yargılama hatalarında ve yanlışlıklarından dolayı, maddi anlamda kesinleşen hükmün ortadan kaldırılmasını ve daha önce kesin hükme bağlanan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 375.maddesinde Yargılamanın iadesi sebepleri, 377. Maddesinde yargılamanın iadesi süresi düzenlenmiş olup; somut olayda Mahkemece Yargılamanın iadesine konu ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2001/193 Esas 2012/40 Karar sayılı dosya yönünden yargılamanın iadesi talebinin süreden reddine karar verilmiş ise de; H.M.K"nın 375. maddesinin 1 fıkrasının (ı) bendinde "Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması" şeklinde yer alan yargılamanın iadesi sebebiyle açılan davalarda yine aynı kanunun 377. Maddesinin 2. fıkrasında yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadar olduğu düzenlenmiş olduğundan, Mahkemece yargılamanın iadesi sebeplerinin hangisinin esas alındığı ve süreye ilişkin hangi bendin uygulandığı yeterince açıklanmadan 3 aylık süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.