12. Ceza Dairesi 2017/6003 E. , 2019/6937 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Her iki sanık hakkında -TCK"nın 85/1, 62, 51/1-3-6. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin süre tutum dilekçesinde hakim havalesi yok ise de; dilekçenin Uyap üzerinden oluşturulduğu ve süresinde kaydedildiği anlaşıldığından, temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanıklar müdafilerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık ...’in Narlı Sulama Birliği Başkanı olduğu, işçi ...’in sulama birliğinde sulama sezonunda kanal bekçisi olarak, sulama sezonu dışında şoför olarak çalıştığı, sanık ...’nın ise sanık ...’in kardeşi ...’in belediye başkanı olarak görev yaptığı Narlı Beldesi Belediye Başkanlığında kepçe operatörü olarak çalıştığı, olay günü 14.01.2014 günü saat 09.30 sıralarında, yol yapım çalışması sırasında ölen ...’in kamyonunda bulunan kumu boşalttığı, kumun çamurlaşması sebebiyle Narlı Belediyesinde çalışan sanık ...’dan yardım istediği, sanık ...’nın belediyeye ait yükleyici ile kamyondaki kumu yola boşalttığı sırada, maktülün damperli olan kamyonun arka kapak kısmına bakması ve kapağın maktülün kafasına çarpması sonucu, kafasının damperin arka kapak ile dorse arasına sıkışması neticesinde hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak toplamda beş adet rapor alındığı, 24.11.2014 ile 25.12.2014 tarihli raporların ve 17.12.2014 ile 23.03.2015 tarihli raporların birbirlerinin aynısı olduğu, ancak kendi aralarında çeliştikleri, bu çelişkinin de giderilmediği;
Bahse konu olayın yukarıda anlatılan şekilde gerçekleştiği hususunda şüphe bulunmadığı, nitekim sanık ...’nın olaydan sonra alınan ilk beyanı ve olay yeri görgü ve tespit tutanağının dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, bu oluş göz önüne alındığında, Narlı Beldesi Belediye Başkanlığı tarafından müteahhide yaptırıldığı anlaşılan yol yapım çalışması için olay tarihindeki belediye başkanının Sulama birliği başkanı ve aynı zamanda kardeşi olan sanık ...’den sulama birliğine ait kamyonu istediği, bu kamyonun yol yapım işinde kullanıldığı ve bu sırada kazanın meydana geldiği anlaşılmakla, öncelikle olay tarihinde yol yapım işini üstlenen müteahhit kişi veya firmanın tespit edilmesi, varsa Belediye Başkanlığı ile arasında yapılan sözleşmenin celp edilmesi, iş güvenliğinden kimin sorumlu olduğunun belirlenmesi, eksiklikler giderildikten sonra Teknik Üniversitelerin ilgili bölümden heyet raporu aldırıldıktan sonra, hakkında dava açılmayan sorumlular hakkında da dava açılması sağlanıp, iş bu dava ile birleştirildikten ve raporlar arasındaki çelişki giderildikten sonra, sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Mahkemece sanıklara tali kusur atfeden 17.12.2014 ve 23.03.2015 tarihli raporlara itibarla hüküm kurulduğu anlaşılmakta ise de, gerekçeli kararda diğer raporlara neden itibar edilmediği tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
3- Müştekinin duruşmaya katılan sıfatıyla katılmasına karar verilmesine rağmen, vekilinin de katılan vekili sıfatıyla duruşmalara kabulüne karar verilmeyerek CMK"nın 237. madde hükmüne uyulmaması,
4- TCK"nın 50. maddesinin sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken sanığın, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; yargılama sırasındaki olumlu hal ve davranışları lehlerine değerlendirilerek cezalarında TCK"nın 62. maddesi gereğince indirim uygulanan, müdafiilerinin lehe hükümlerin uygulanılmasını hükümlerin uygulanılmasını talep ettiği sanıklar hakkında TCK"nın 50/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması suretiyle CMK"nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiilerinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.