12. Ceza Dairesi 2017/9791 E. , 2019/6933 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 223/2-b maddesi uyarınca beraat
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Katılanın Karahallılar tavuk çiftliğinde işçi olarak çalıştığı, ziraat mühendisi olan sanığın da aynı iş yerinde çiftlik sorumlusu olarak görev yaptığı, olay günü katılanın tanıklar ... ve ... ile birlikte tavuk çiftliğine gelen ve tavukların folluğuna konulan çeltik kabuğu dolu yaklaşık 20-25 kg ağırlığındaki çuvalları işletme deposuna taşıdığı, bu amaçla kamyonun depo girişine park edildiği, tanıklar ... ve ...’nın kamyonun üzerinde bulunduğu, katılanın ise depo girişinde atılan çuvalları istiflediği, işin yapımı sırasında kamyon üzerinde bulunan tanık ...’ın yere attığı çuvalın sekerek başı eğik durumda bulunan katılanın başına geldiği, katılanın dengesini kaybederek başını depo içinde bir yere vurarak duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralandığı olayla ilgili olarak her ne kadar sanık hakkında beraat kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama sırasında sanığın “Ben söz konusu şirkette ziraat mühendisi olarak çalışmaktayım, buranın çalışanıyım, tavuk kümeslerinin zeminine sermek amacı ile kullandığımız pirincin küspesi olarak kavuz denilen malzeme getirildi, ben içeride bulunuyordum, işçiler bu malzemeyi indirmeye başladılar, müşteki de özürlü sınıfından olan ve şirketimizde çalışan bir kişidir, o da kendilerine yardım ediyordu, kamyonda bulunan kavuz çuvalları kamyonun üstündeki işçiler tarafından atılıyor, aşağıdaki işçiler tarafından ise alınarak kümese taşınıyordu, yukarıdan atılan çuvallardan bir tanesi müştekiye isabet etmiş, daha sonra müşteki olay nedeni ile yaralanmıştır, ben olayı görmedim o sırada ofiste oturuyordum, daha sonra benim yanıma getirdiler, ben çiftlik sorumlusuyum, dediğim gibi beyanlarımda belirttiğim gibi ben olay anında yanlarında değildim, benim attığım çuvalın yerden sekerek müştekinin kafasına geldiği ve yaralandığı doğru değildir, ben daha sonra bu şahsı aracıma aldım ve hastaneye getirdim, olay anında mağdur zaten kolundan özürlüdür, kendisi yardım için çağrılmamıştır, ancak kendisi yardım amacı ile diğer işçilerin yanına gitmiştir” şeklinde savunmada bulunmasına karşın, katılanın; “olaydan dolayı şikayetçiyim, davaya katılma talebim vardır, uzlaşmak istemiyorum, olaydan kaynaklanan maddi zararım 800 TL"dir, karşılanmamıştır, karşılanmasını talep ederim, fakat maddi zararıma ilişkin fatura da yoktur, iki sefer özel muayeneye gittim, omurilik kanaması geçirdim, omurilik kanaması bu olaydan kaynaklandı, olay günü kamyondan ... ve ... çuval atıyordu, ben de depoya çekiyordum, ... da sorumlu amirdi, ... çuvalı attı, benim kafama geldi, ben de yaralandım, ben engelli olarak işe girdim, benim engelime rağmen yapamayacağım işi yaptırdı, ..."dan bu sebeple şikayetçiyim” şeklinde beyanda bulunduğu dikkate alınarak, katılandaki özürlülük durumunun ne olduğu, iş yerinde ne işle görevlendirildiği, sanık tarafından çuval taşıma işinde görevlendirilip görevlendirilmediği, özürlülük durumuna ilişkin sağlık raporu getirtilip, sağlık raporunun söz konusu işi yapmasına engel olup olmadığı, iş yerindeki görev dağılımının kimin tarafından yapıldığı ve işin mahiyeti gereği dava konusu olayla ilgili olarak ne tür güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği hususları açıklığa kavuşturulduktan sonra, dosyanın iş güvenliği uzmanı heyete tevdii ile kusura ilişkin rapor alınıp, olayda kusuru olanlar hakkında dava açılması sağlanıp, davalar birleştirildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Katılan hakkında 15.12.2014 tarihinde düzenlenen raporda, yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olduğu belirtilmesine karşın, aynı raporda hastanın tedavi sürecinin devam ettiği, 6 ay sonra kontrolünün ve tekrar muayenesinin önerildiğinin belirtildiği dikkate alınarak, katılana ait kesin rapor alınmadan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 30/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.