Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I)Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelemesinde; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakta ise de; sanığın müşteki ..."ya yönelik eylemini devlet hastanesi içerisinde bırakılan eşya hakkında işlediğinin görüldüğü olayda; TCK 142/1-a maddesi uyarınca nitelikli hırsızlık suçunun oluşacağı ve eylemi uzlaşma kapsamı dışına çıkaracağı gözetilip, sanık hakkında uzlaşma hükümleri uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın ikrar niteliğindeki savunması, müştekilerin beyanları ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın hastane içerisindeyken müştekinin diz üstü bilgisayarını çaldığı sübut bulan olayda; hakkında eylemine uyan TCK"nın 142/1-a maddesinden uygulama yapılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, II)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelemesinde; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.