12. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/20491 Karar No: 2010/1733 Karar Tarihi: 26.01.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/20491 Esas 2010/1733 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2009/20491 E. , 2010/1733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 10. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/04/2009 NUMARASI : 2009/280-2009/467
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetki HUMK.nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümlenir. Örneğin sözleşmedeki alacağın ödenmemesi, malın teslimi, cezai şartın ödenmesi gibi... Anılan madde sözleşmeden doğan davalar için iki özel yetki kuralı koymuştur. a-Sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesinin yetkisi (aktin icra, ifa edileceği yer) b-Sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisi (davanın açıldığı zaman davalı veya vekilinin orada bulunması koşulu ile) Sözleşmenin yerine getirileceği yer öncelikle tarafların açık veya zımni isteğine göre tesbit edilir. Sözleşmede karşılıklı olarak değişik yerlerde yerine getirilecek borçlar varsa ( malın teslim edileceği yer-borcun ödeneceği yer) mal teslimi için açılacak dava teslim yeri mahkemesinde- borcun ödenmesi için açılacak dava ise borcun ödeneceği yer mahkemesinde açılabilir. Ancak sözleşmede açık ve zımni olarak sözleşmenin yerine getirileceği yerin anlaşılamadığı hallerde yetkili yer Borçlar Kanununun 73. maddesine göre belirlenir. Yani davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmadı ise, borç alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Ancak aranacak ya da aldırılacak borçlarda Borçlar Kanununun 73/l. maddesi uygulanmaz. Ne varki HUMK.nun 10. maddesi hükmü yalnız hukuken geçerli olan sözleşmelerden doğan davalar hakkında uygulanacağından, geçersiz olan sözleşmelerden doğan davalarda, sözleşmenin ifa yerinde dava açılamaz (sebepsiz iktisap gibi), genel yetkili yer olan yani davalının ikametgahında dava açılır. Sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisi: Sözleşmeden doğan bir dava, davalı veya vekili, davanın açıldığı zaman oradan bulunmak koşulu ile sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de açılır (İİK.nun 50. maddesinde bu koşul aranmaz) Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da yukarıda açıklanan kurallar benimsenerek “HUMK.nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde sözleşmenin yerine getirileceği yerin Borçlar Kanununun 73. maddesine göre belirleneceği” açıklanmıştır. Ancak bu gibi hallerde Borçlar Kanunun 73. maddesinin uygulanabilmesi için de akdi ilişkinin kabul edilmesi gerekmektedir. Bu kurallar ışığında somut olayın incelenmesinde; Taraflar arasındaki 22/11/2004 tarihli sözleşmenin 32. maddesinde "Bu sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türlü anlaşmazlığın çözümünde Van İcra Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili" olduğunun kararlaştırıldığı görülmektedir. Bu durumda yukarıda anlatılan ilkeler gözetilerek itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26/01/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.