17. Hukuk Dairesi 2017/5633 E. , 2018/4709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin tüm oto ... poliçesi genişletilmiş kasko ile ..."nın maliki olduğu ... plakalı aracın 04.10.2013-04/10/2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kasko sigortası kapsamında sigortalandırıldığını, 03/04/2014 tarihinde ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ...yolu ... Köprülü kavşak altı mevkiinde sürücü ..."ın sevk ve idaresinde ... aracın ... yolu Akyıl istikametinde seyir halinde iken ... köprülü kavşak altgeçidine geldiği esnada önünde aynı istikamete seyir halinde iken plakasını alamadığı bir aracın rögar kapağına çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda rögar kapağının bakım ve onarımından Diski’nin sorumlu olduğunu, maddi hasarlı kaza neticesinde müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı ... plakalı araçta KDV hariç 17.407,47 TL tutarında hasarın meydana geldiğini, bunun 14/05/2014 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, hasar bedeli olarak aracın onarımını yapan anlaşmalı ...Otomotiv"e 17.991,08 TL. KDV dahil 620,46 TL olmak üzere toplam 18.611,54 TL"nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin ödediği 18.611,54 TL nin hasar bedeli açısından TTK"nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarından halef olduğunu, davalı Diski"nin kazaya neden olan rögar kapağının sahibi olarak meydana gelen kazadan sorumlu olduğunu bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 18.611,54 TL tazminatın ödeme tarihi olan 06/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Diski vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana geldiği mevkide ... İnşaat Mim. Müh. Pet. Ürün Sün. Tic. Ltd. Şti. rögar kapakları ile ilgili bakım ve çalışması yaptığını adı geçen şirkete davanın ihbarının gerektiğini, davacının sigortalıya ödediği miktardan fazla ücret talep edemeyeceğini, haksız ve dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı taraf davalı kamu kurumunun kamu hizmetinin görülmesi sırasında kusurlu hareket ettiğini bu nedenle zararın oluştuğunu iddia ettiğinden, hizmet kusuruna dayanan işbu davanın idari yargının görev alanına girdiği kanaatine varılarak HMK. 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 16/1. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır.
İSKİ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerinde de uygulanacağı açıklanmış olup böylece davalı da 2560 sayılı kanuna tabi bir kuruluş haline gelmiştir.
Nitekim ... ... da, bu tarihten sonra 2560 sayılı Kanuna tabi olan davalı gibi kuruluşların gördüğü hizmetin kamu hizmeti olmasına rağmen, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle TTK"nın 16/1. maddesi anlamında tacir sayılacağını ve tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan (TTK"nın 3. maddesi) davaya bakma görevinin adli yargının görevine girdiğini 21.09.1983 gün ve Esas 1980/II – 2721 Karar, 1983/323 sayılı kararında benimsemiştir. Her ne kadar 12.02.1959 gün 1958-17E.1959-15K sayılı idari eylemlerle ilgili bir içtihadı birleştirme kararı mevcutsa da 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı Yasanın hükümleri karşısında anılan içtihadı birleştirme kararının ASKİ, İSKİ, MUSKİ, DİSKİ vs. bakımından uygulama alanının kalmadığı sonucuna varılmalıdır. Nitekim bu hususlar, YHGK’nın 29.11.1995 gün 1995/11-647, 1043K. sayılı içtihadında da aynen kabul edilmiştir.
Bu durum karşısında, TTK"nın 3, 11, 16/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalının tacir, davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.